10
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1597
Okunma

29 mayıs 1912
göç
bir parça bıraktım toprağına
bal gibi
kan misali acı
bahar tütsü yakmış cemresine
çekmiş nefesini koca dedem
yırtık mintanı
kırık çarığı
ağır kağnısı çamur içinde
üç beş parça doldurmuş çuvalına
geri kalan ise kaymış kurşun deliğine
kızıl saçlı bir kız ağlar
eteği düşman eline takılmış
ter basmış nasırlı avcu yardım diler
nerde anası kim bilir
buğday teni suni teneffüse muhtaç
azap iğneledi bağrına
çilli narin kafesi ruhunu kaçırmış
adı musfata
ne topaçı dönecek selanikte
ne de sapanı vuracak cahil bıldırcını
şimdi sağnak zamanı
cılız göğsü vereme yenik düştü
tükürüğü koyu kıvamlı ilk defa
mayıs
yedi veren güllerin hangisi
yalnız barut kokmasın yaprağı
irkiliyor fani bedenim ölümü tatmadan
özledim aşını
nazlı kıkırtma’nı
sürgün yıktı taştan hatrını
gelindim
kınalı kundağım öksüz şimdi
pamuk sureti yakıldı diri diri
durun
durun
etmeyin ağalar
üç ayı henüz doldu alimin
sütüm kesildi o an ekşidi etim
şuan
cesedim
uzundu yol iz bilmez ki macır
yüklendi kara kaçana aldığı kadar
ayşe nine aç
bir somun ekmeği var sadece
sussuz bu yaz
oysa
soğuktu meriç otuz iki dişi söyleten
elveda rumeli adımı unutma
güneşi soldu
sarısı karıştı kirli kırmızıya
destansı plevne şehidine selam olsun
şimdi
göç vakti...
lamour
5.0
100% (11)