Okuduğunuz şiir 24.6.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Alper Tunga Karakoç
İhanet Sokağı
Aldatan kişinin cinsiyeti ne olursa olsun, medeni hali şerefsizdir.
Aziz Nesin
yaz yağmurları daha baharı tüketmeden acı acı düşen göz yaşlarıma karışıyor aklım geçemiyor karanlığın iğne deliğinden kilit taşlı, rezil sokakda kalıyor kalbim
attığım her adım acı bir çığlık sokak lambaları kalbim gibi yanıp sönüyor yarı çıplak bir kız kara asfaltın üzerinde uyuyor beni ona götürüyor kırılası ayaklarım.
genç kızın bedeni titremeyle karışık sallanıyor yaklaşmam yasal değil, yüreğim ürperiyor çok korkuyorum insan görünümlü şeytanlardan aklım, kanayan yüreğimin önüne geçiyor.
boydan boya açık, çarpık ruhu bile yalan kokuyor sanki önüne süt konmuş, kapkara bir yılan gibi birden bire sıkıca boynuma sarılıyor bırakma beni yalvarırım diye bağırsa da nafile onun gittiği yanlış yoldan yürümeye doğru bildiğim hiçbir adım yetmiyor
hissediyorum, zehrini kanıma karıştırdığını, yüreğim, Cebeli Tarık boğazından usulca geçerken bildiğim bütün sarhoş dualar dilleniyor tuzlu su tatlı suya karışmıyor belki ama kirli yalanları, içimdeki aşkı fena bulandırmış göz gözü görmüyor, kalbim aşkı seçemiyor
kendi gibi ruhu da sarhoş olmuş besbelli okunan sabah ezanıyla arsızca eğleniyor ezberlediğim aşk dolu şiirler kan kaybediyor onu dilediğim tüm dualar, beynimden siliniyor fahişe, beyninin yönettiği sokaklar dans ederken çıkar dolu aşk sözleri, bir ışığı daha söndürüyor.
ağır makyajla aslını saklamaya çalıştığı bedeni Ankaranın çıldırmış yağmurlarıyla yıkansa da, hissediyorum kahrolarak pis dokunuşları tenindeki oysa hep düşeni kaldırmayı öğretseler de bana tutmuyor, tutamıyorum ilk defa birinin ellerini
günaha alışan ruhun, bedeni terk etmesi gibi, terk ediyorum, yüreğimi yalanla kirletmeye çalışan fahişeyi içim acısa da, kanasa da, yüreğimin kanını gizliye gizliye uğruna öldüğü, kara yüzlü domuza yem olacağını bile bile firar ediyorum kilit taşlı ihanet sokağından sessizce...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İhanet Sokağı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İhanet Sokağı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevgili kardeşim Alper; Dün gece okudum ve dinledim şiirini daha sonra yorum yapacağım dedim kendime; Yüreğini sevdiğim insan, yürekli bir insan bir yüreksizi severse sonuç bu .( Sevgisinden dolayı her ne kadar yaşattığı ağır travmalara rağmen yüreksiz sevgiliye değil de ruhuna gönderilen ağır sözler abes görünse de eminim çok daha fazlasını hak etmiştir. Beni derinden etkileyen dizelerin ise senin yüreğin ile ilgili olanları idi.
onun gittiği yanlış yoldan yürümeye, doğru bildiğim hiçbir adım yetmiyor.
Kendi doğrularını bile sevdası uğruna feda etmeyi göze alan yüreğin, senin sevdanın ve yüreğinin büyüklüğünün ispatıdır, lakin sevgilinin ruhu buna engel , maalesef...
oysa hep düşeni kaldırmayı öğretseler de bana tutmuyor, tutamıyorum ilk defa birinin ellerini…
Yaşanan en kötü olaylara rağmen, düşene yardım, elinden tutmak ... Bu bölüm beni bitirdi.
Evet ... Evet... Bende ilk defa senden böyle bir şey duyuyor ve hissediyorum. Düşen bir insanın elini tutmak istese de tutamamak...
Ne kadar incittiği sanırım bu dizelere sığmaz ki, tutamıyorsun ellerini...
Dediğin gibi dostum... Tuzlu su ile, tatlı su karışmaz birbirine...
Sen kendi suların da kal...Kirletme sularını...Kirletmelerine müsaade etme, etmeyelim sevgili kardeşim...
günaha alışan ruhun, bedeni terk etmesi gibi, terk ediyorum, yüreğimi yalanla kirletmeye çalışan fahişeyi içim acısa da, kanasa da, yüreğimin kanını gizliye gizliye uğruna öldüğü, kara yüzlü domuza yem olacağını bile bile firar ediyorum kilit taşlı ihanet sokağından sessizce...
muhtesemdi siir ve yorum 5nci kez dinliyorum emeginize yüreginize saglik kaleminiz daim olsun ömrünüze bereket saygimla esen kalin....
Sokak aralarında üç kuruşa bedenini satan bir fahişe gibi, artık anlamını yitirdi..
Belki de daha kansız eylemlerin içine girip sevgisizliği anlamlaştırdı..
Lügatta yok artık böyle bir sözcük, hayatlar laçkalaşırken, dilde laçkalaştı. Kelimeler harflerini yuttu, manada değer azaldı. Yetersiz gelmeye başladığında kelimeler ifade de zorlandık...
’’Seni seviyorum’’ kirletildi..
Binlercemiz,
Yüzbinlercemizin tecavüzüne uğradı. Hiçbir zaman ayağa kalkıp kendini savunamayan zavallı ’’seni seviyorum’’...
Seni seviyorum ‘’ seni seviyorum’’
Bir gecelik serüvenlerin koynundan sabaha kalktığında, aynadaki yüzüne bakmadan koştu banyoya, yıkadı tüm harflerini..
Seni belli olan sevgisiz bir ’’seni seviyorum’’..
Yeni bir gün için uyanmadı, tüm gün uyudu. Geceleri çalışıyordu artık..
’’Seni seviyorum’’ yine yollara düşmüş dediler. Parlak ışıkların altında maskelenmiş bir sevgiyle seni seviyorum dedi kulaklara..
Bazı diller susup yasak koydu sevgiye, düştüğü bataklıktan kurtarmaya çalıştı. Ne yazık ki söyleyemediği seni seviyorumların esiri olup, tüm sevgilerin lanetiyle sadece kendilerine söylediler iki kelimeyi
üstadım enfes bir dize yumağı yuvarlanmış sayfaya,sardıkça sarasım geldi,anlatım dili mükemmel,defalardır dinliyorum,yorumsa ayrı bir tat vermiş,hüzünlü,biraz ürküten bu sivri kelamlara,çok çok beğendim,kutluyorum misli misli daim olun herdaim saygılar_______________
hissediyorum, zehrini kanıma karıştırdığını, yüreğim, Cebeli Tarık boğazından usulca geçerken, bildiğim bütün sarhoş dualar dilleniyor tuzlu su tatlı suya karışmıyor belki ama kirli yalanları, içimdeki aşkı fena bulandırmış göz gözü görmüyor, kalbim aşkı seçemiyor
Malesef malesef dinliyorum çok derin çok derin şiir. işte internet belasının içinde bulunduğu çirkeflğin iç yüzü. Kutların çok güzel anlatmış. Selamlar. günün şiirini kutlarım.
İnsanlar şiirlerinde bir dünya güzellikten bahsediyor hayattan bahsediyor. Ağır makyajlı süslü sevgilerin sahi olmayan tavırlarını şiirinizde görmek iyiydi. Fakat ne olursa olsun yüzünüzle terk ettiğinizi kalbinizle terk edemeyebilirsiniz. Kalbin sokaklarına dikkat….
Bakın güzel kardeşim, sizi incitecek bir yorum yapmamıştım. Ama şimdi baktım geriye dönük kendi sayfamdan, ama yaptığım yorumumu göremedim. Demek ki sildirttiniz.
Şimdi ben incindim, eğer bana anlatsaydınız rahatsız olduğunuz yeri, değiştirirdim o kısmı. Sadece bazı hataları beirttim ve şık durmayan bi iki şeyi. Ben buradan bakınca şiirde ne görüyorsam onu yazarım. Şiirin içindeki asıl söylenmek istenenleri göremem. Bu hepimiz için geçerli. O yorum sildirtilecek denli rahatsız edici bi yorum değildi.
Söylememde fayda var 21 yıllık edebiyat öğretmeniyim, yani şiirle zaten iç içeyim burada başlamadım ben şiire. Amanaman çok iyi şiirler yazamam, ama şiirde ne ne olmalıdır veya olmamalıdır bilirim.Görürsem, hoşuma gitmeyen bir şey yazmadığım taktirde mesleğime ihanet etmiş olurum.... Ama ben bir kez daha anlıyorum ki "harika, bravo" denilmesi da ruhu okşuyor. Emek verip şiiri inceleyenlerin değeri bilinmiyor.
Eyvallah olsun... Huzurla kalın siz, gerisi teferruat... Şiir yolunuz açık ola...
onun gittiği yanlış yoldan yürümeye, doğru bildiğim hiçbir adım yetmiyor.
Nedir bu şair,sen insanın içini mi okursunda yazarsın bilmem ki,o ses,şahane...Sanki tüm yazmak istediklerim bugün için harmanlanıpta düşmüş şiirinize.Her gün okursam keyfimle oynar bu dizeler,hiç eskimeyecek bir şiir,her zaman dilimi, taze kalacak bir şiir,kutlarım,saygıyla.
tebrikler sevgili alper...hüzün yağdırmış yine dizelerin...ve günde görmek çok güzel...bir gün hüzünlerin son bulması dileğimle...başarıların bol olsun.......hep...saygı sevgi ve selamlar...
flycan57 tarafından 6/25/2012 2:42:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
Her şiirin, her insanın, her selamın ve her kelamın bir tarihi vardır en nihayetinde. Bir şiir nefretten, pişmanlıktan, acıyıştan, acımaktan doğabilir ama şair kendi duygularına esir olmamlıdır.
Tüm kızgınlığım şiirin şu satırına ( dikkat ederseniz dize demiyorum, düz metinde bile böyle kullanılmamalı bu söyleyiş..neyse);
terk ediyorum, yüreğimi yalanla kirletmeye çalışan fahişeyi
Şiirde sınır ihlali yapanlardanım ama usulünce, kavganın da bir adabı olmalı diyenlerdenim..
Bir cümle de biz yorumculara; seviyeyi ne kadar düşürdük böyle..
Toplumsal bir hastalığımız: Eleştiriye tahammülsüzlük. O nedenle, site bir türlü "edebiyat işliği" ne dönüşemiyor. Halbuki 70'li yıllardan yadigâr Veysel Öngören Usta'nın sözünü hiç unutmam: "Her şair, şiiri eleştirerek şair olur." * Ne demek bu? Hem başka şiirleri ama daha çok da kendi yazdıklarımızı -mutlaka- eleştirel gözle okuma mecburiyetimiz. Hani A.İlhan'ca söylersek, "ben sana mecburum". Şairin, eleştirel okumalara mecburiyeti, sevgiliden önce. * Aslında, şiir özellikle de ilk beş bölümüyle daha güçlü. (İnsan, okurken keşke daha az 'ruh' tekrarı olsaydı, diyor.) Sözcük/çağrışım yinelemesi şiiri zayıflatır.)
Bence, şiirin son bölümü olmasa da olurmuş. Bir önceki bölümde bitebilir(di). Burada özgün dize(ler) yok. Özellikle de ".....kara yüzlü domuza..." gibisinden arabesk lafların şiire katkısı var mı? Bu bölümde sadece son dize kalabilir, daha iyice: "firar ediyorum kilit taşlı ihanet sokağından sessizce" * Bir orospu'dan şiir dizesi çıkarmak, estetik çıtayı (imge/metafor/çağrışımlar)yukarılara taşımak için... Nice öykü, yazgı belki de... Çok çalışmalı. Çok okumalı. Necatigil'in söylemesiyle, "dilimin ucuna hemen geliverene hep kuşkuyla bakmışımdır, şiir mi değil mi diye..." * Alper Arkadaşımız, sanırım genç biri. Ben, sadece sanal ortamda değil ama çevremden de biliyorum ki gençlerin eleştiriye tahammülü hiç yok. Her şeyi, en iyi onlar biliyor. Belki kırk yaşını devirdiklerinde, hayata farklı bakacaklar ama...
Bu baldıranlı sanal ortam; ne yazık ki şair yetiştirmekten çok "klavye delikanlıları"nı çoğaltıyor. Durmadan. Edebiyat adına tehlikeli bir gidişat. * Neyse.
Hasan Bey çok seviyeli yorumunuz için teşekkür ederim... Yorumunuz o kadar güzel ki size çok sevdiğim büyük bir şairimizin şiirini armağan etmek istiyorum... Yorumunuz değerliydi fakat bazı konularda göte göt denir... Önce Can Yücel'in bir hikayesini hatırlatayım daha sonra size armağan ettiğim şiiri okursunuz anladığım kadarıyla okumayı seviyorsunuz ve bir bütün olarak değil cımbızla ayırıyorsunuz bazı kelimeleri bakın dize demedim kelimeleri ....
şimdi olay şöyle cereyan eder, yazılarında çok fazla argo kullandığı için can yüceli mahkemeye verirler, mahkemede yücel savunma sırasında hakime şu fıkrayı anlatır:
bir köyde atesli bir hasta vardir, kasabaya doktora getirir hastayi köylüler, koca devletin koca doktoruna. doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. köylüler "tamam doktor bey" deyip köye giderler. köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez, bu nedenle bir türlü ilaci da veremezler hastaya. hastanin durumu da gitgide kötülesmektedir. bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanasmaz. ne cüret degil mi doktoru arayacak bir köylü..durumun vehameti üzerine muhtar aramayi kabul eder. bütün köylü toplanir santrale, muhtar arar, "biz ne yapacagimizi bilemedik doktor bey" der. karsidan doktor birseyler söyler. muhtar döner arkasina: "makattan verin dedi doktor" der. yine tüm köye sorarlar, komsu köylere birilerini yollayip sordururlar, ama makat ne bilen yoktur yine. hasta ise gitti gidecek, atesler içinde kivranmaya başlar. ihtiyar meclisi toplanir. son çare, doktorun bir kez daha aranmasina karar verilir. yine kimse aramak istemez doktoru. nihayetinde yine biri kandirilir, telefonun basina geçer, ama bir yandan söylenmektedir: "çok kizacak doktor çok!" diye. sonunda telefonu açar, durumu anlatir, doktor birseyler söyler yine. telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasini döner: "ben çok kizacak demistim size; götüne sokun dedi.
O V A H İ M O R O S P U
Korkular su mudur süzülür parmaklarından Camlarda buğulanır soğuktan yalnızlığı İçinde bir ürperme eski yanılgılardan Aynı filmin ısrarla aynı yerden başladığı Kimliğini öğreniyor her defa başkasından
Sonbaharda Belma mı büyük rakılar içen Fuar'da göl gazinosu bıyıklı hovardalar Aynalar kırılmıştı Mersin'de güzelliğinden Sabahlara kadar zincirleme telefonlar İstanbul'luymuş adı Hülya Boğaziçi'nden
Ankara'da kar ıssızlıkları ne ses ne soluk Oryantal Sevilay'dır Ulus'ta bir pavyonda Saçlarını boyatmış küllü sarı hafif uçuk Ayaş'lı bir tüccar peydahlandı aklı fikri onda Oysa haftaya Nilgün Samsun'a yolculuk
Rakıya Nurten başladı cıgaraya Hümeyra Esrarı Florya'da Süleyman'la denediler Futbolcu bir kopuk Vefa'da oynadı bir ara Onu Sevtap sanıyor birçoğu öyle bilirler Kaşları yok incesi kıvırcık saçları kara
Beyoğlu'nda devriyeler & fahişeler akşamı Sarhoş değil iki kadeh rakıdır hepi topu Acaba Çerkes miymiş Adapazarı'ndan mı Kimin nesi bilinmez belirsiz soyu sopu Hafif oynatmış mıdır yoksa yalnızlıktan mı
TEBRİKLER KARDEŞİME,CAN-I GÖNÜLDEN KUTLUYORUM SENİ. O GÜZEL VİCDANIN VE GÜZEL YÜREK SESİN BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI. EEE BİRAZ DA GÖZ YAŞI DÖKTÜM. ŞAİR YÜREĞİNİ TEKRAR TEKRAR KUTLAR BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİM.
hissediyorum, zehrini kanıma karıştırdığını, yüreğim, Cebeli Tarık boğazından usulca geçerken, bildiğim bütün sarhoş dualar dilleniyor tuzlu su tatlı suya karışmıyor belki ama kirli yalanları, içimdeki aşkı fena bulandırmış göz gözü görmüyor, kalbim aşkı seçemiyor
Alper Tunga Karakoç
Alper, Güzel ve Can Alper Yeğenim,
Öncelikle güne mührünü vuran ve seçici kurulun taktirini kazanmış olan bu veciz ve muteşem üstü yürek duygularının bizlere sunduğu şiirini kutluyorum ve sağlık dolu başarılarının daim olmasını diliyorum.
Yaşanmışlıklar içinde gerçekleri, yalan ile dolanı, ihanetleri, iyi ile kötüyü, ahlak ile karakteri, mantık ve akıl ile iyice analiz ederek, insan ruhunun ve karakterinin o insana verdiği vicdanla muhasebesi yapılan ve yapılmış olan tasvirlerle ustaca, güçlü bir kalemle, fevkalade devrik tümcelerle ifade edilerek, bizlere kadar intikal ettirilmiş ve düşündüren, yol gösteren, ders ve mesajlar veren mükemmel ve ender şiirlerden biri... Bütün kalbimle ve sevgimle Seni, kutluyorum, kalemine , yüreğine sonsuz sağlıklar diliyorum. Ne muradların varsa, hepsininde gönlünce gerçekleşmesini temenni ediyorum benim güzel Alper Yeğenim...
Canım Halife abicim sizi çok sevdiğimi her fırsatta belirtiyorum biliyorsunuz okuyan anlayan hisseden yüreğiniz hiç bir zaman dert görmez inşAllah böyle dua ediyorum çünkü delilerin duası kabul olur biliyorum .... Her daim yürekten en derin sevgi ve saygılarımla.
hissediyorum, zehrini kanıma karıştırdığını, yüreğim, Cebeli Tarık boğazından usulca geçerken, bildiğim bütün sarhoş dualar dilleniyor tuzlu su tatlı suya karışmıyor belki ama kirli yalanları, içimdeki aşkı fena bulandırmış göz gözü görmüyor, kalbim aşkı seçemiyor
CANDAN TEBRİK EDİYORUM ÇOK ANLAMLI ÇOK HAKLI HAYATIN İÇİNDEN DİZELERİ VE ONURLU YÜREĞİNİZİ MERT YÜREĞİNİZ DUYGULARINIZA USTA KALEMİNİZE SAĞLIK DEĞERLİ DOST YÜREK BAŞARILARINIZ BİTİMSİZ OLSUN.SAYGIMLA.
"onun gittiği yanlış yoldan yürümeye, doğru bildiğim hiçbir adım yetmiyor."
"kirli yalanları, içimdeki aşkı fena bulandırmış göz gözü görmüyor, kalbim aşkı seçemiyor"
"ağır makyajla aslını saklamaya çalıştığı bedeni Ankara’nın çıldırmış yağmurlarıyla yıkansa da, hissediyorum kahrolarak pis dokunuşları tenindeki 'oysa hep düşeni kaldırmayı öğretseler de bana tutmuyor, tutamıyorum ilk defa birinin ellerini…'
günaha alışan ruhun, bedeni terk etmesi gibi, terk ediyorum, yüreğimi yalanla kirletmeye çalışan fahişeyi içim acısa da, kanasa da, yüreğimin kanını gizliye gizliye uğruna öldüğü, kara yüzlü domuza yem olacağını bile bile, firar ediyorum kilit taşlı ihanet sokağından sessizce..."
Yine 'her' dizesi mükemmel, müthiş olmuş bu..! Gerçeklerimiz, kırılası ayaklarımız... Senin şiirlerin hep kafamı karıştırıyor, düşündürüyor beni... Belki gerçeklerle tekrar yüzleştiriyor her seferinde... Ama duygularımızı da kaybetsek bizden ne kalır ki geriye... Bence hem bu kadar içten doğal olup hem de bir insanı defalarca düşündürebilmek zor şeydir, Çünkü içtenlik değil sert tartışmalar düşündürür bizi.. Zoru gerçekleştiriyorsun sen her defasında..! Böyle bir kalbi, seni, düşüncelerini, şiirlerini kutlarım :) Her şey tamdı bence, emek vermişin ama değmiş ve müthiş bir şiir olmuş ;)
Bu yüreği hiç kaybetmemen dileğiyle, mutlu ve sağlıklı kal..
Etkili yazıyor kaleminiz dolayısıyla okuyucunun yüreğine işliyor,şiirlerinizdeki yaşanmışlık hissediliyor. Okumaya ve hissetmeye devam diyorum ben de seviyorum şiirlerinizi. Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.
yürek yüreği yakarsa..yürekte kalemden böyle süzülür..yalan ve yılan..temasındaki benzerlik..tıpkı bir tasma gibi bir türlü atılamıyan..sen olmasanda yalancı..ihanetini yaşıyorsun korkularınla ..atılmıyor işte...her ne kadar zaman ilacıdır denilsede ... yaşamak zorunda kalındığında yalanlarla..kan kaybediyor beyinler
kalemin daim olsun arkadaşım..güzel kardeşim.esen kal...
________________________________HÜZNÜMÜN DÜŞTÜĞÜ YERDE BİR MATEM VAR SESİZ VE GÖZ YAŞIYLA ISLANMIŞ HÜZNÜN DÖKÜLDÜĞÜ BİR YER VAR ŞİİRİ YAZAN VE SES VEREN YÜREKTE SAYGIMLA...
Umuda bağlamak yüreği, kabul edebilmek herseyi oldugu gibi zordur hep. Bizi , gelecegimizi oluşturmaya mahkum eden ise unutamadığımız değiştirilemeyecek olan gercek...
Anlam yuklendirilmis ozenli kelime secimleri ile akıcı bır siir oluşmuş yüreğinizden sayfaya akan.Hayatın gercegini sunan bır eser...
Sokaklara bulaşan ednalar hassas yürekte sosyal yaraya dokunmuş... Sokaklara itenler ve yaftalayanlar değil mi asıl suçlular? Zül celal olanlar kim? Duygu aktarımlarıyla ve satır aralarındaki gönderimleriyle etkiliydi yürek sesi...
Dost, kalemin hiç susmasın...
Her ___Dem _______Sevgi ____________Ve dahi __________________Saygıyla...
edibahmet31 tarafından 6/24/2012 12:50:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
can arkadaşım sağol çok haklısın ve şuda var ne kadar saf iyi niyetle elinden tutmak istesende çekip kurtarılamıyor ayrıca o pisliğin içine senide çekmeye çalışıyor... Sağol kardeşim her daim yürekten sevgi ve saygılarımla seviliyorsun unutma...
yaz yağmurları daha baharı tüketmeden, acı acı düşen göz yaşlarıma karışıyor . aklım, geçemiyor karanlığın iğne deliğinden, kilit taşlı, rezil sokakda kalıyor kalbim
attığım her adım acı bir çığlık sokak lambaları kalbim gibi yanıp sönüyor, yarı çıplak bir kız kara asfaltın üzerinde uyuyor beni ona götürüyor kırılası ayaklarım.
genç kızın bedeni titremeyle karışık sallanıyor, yaklaşmam yasal değil, yüreğim ürperiyor. çok korkuyorum insan görünümlü şeytanlardan, aklım, kanayan yüreğimin önüne geçiyor.
boydan boya açık, çarpık ruhu bile yalan kokuyor, sanki önüne süt konmuş, kapkara bir yılan gibi birden bire sıkıca boynuma sarılıyor. “bırakma beni yalvarırım “diye bağırsa da nafile, onun gittiği yanlış yoldan yürümeye, doğru bildiğim hiçbir adım yetmiyor.
hissediyorum, zehrini kanıma karıştırdığını, yüreğim, Cebeli Tarık boğazından usulca geçerken, bildiğim bütün sarhoş dualar dilleniyor tuzlu su tatlı suya karışmıyor belki ama kirli yalanları, içimdeki aşkı fena bulandırmış göz gözü görmüyor, kalbim aşkı seçemiyor
kendi gibi ruhu da sarhoş olmuş besbelli okunan sabah ezanıyla arsızca eğleniyor ezberlediğim aşk dolu şiirler kan kaybediyor, onu dilediğim tüm dualar, beynimden siliniyor fahişe, beyninin yönettiği sokaklar dans ederken çıkar dolu aşk sözleri, bir ışığı daha söndürüyor.
ağır makyajla aslını saklamaya çalıştığı bedeni Ankara’nın çıldırmış yağmurlarıyla yıkansa da, hissediyorum kahrolarak pis dokunuşları tenindeki oysa hep düşeni kaldırmayı öğretseler de bana tutmuyor, tutamıyorum ilk defa birinin ellerini…
günaha alışan ruhun, bedeni terk etmesi gibi, terk ediyorum, yüreğimi yalanla kirletmeye çalışan fahişeyi içim acısa da, kanasa da, yüreğimin kanını gizliye gizliye uğruna öldüğü, kara yüzlü domuza yem olacağını bile bile, firar ediyorum kilit taşlı ihanet sokağından sessizce…
Alper Tunga Karakoç
Ustam yüreğine kalemine sağlık Güzel yürek sesin inci gibi dökülmüş mısralara Haz aldım okurken, seslendirme ve müzik uyumu harikaydı Kalemin daim olsun Selamlar saygılar
kaçıncı kez dinledim bilmiyorum fakat, bu akşam hüzün bulaştırsa da satırlar, insanların kirlenmiş ruhlarını anlatan dizeler çok güzel. En çokta önüne süt konmuş kapkara yılan cümlesi beni etkiledi. Yaşı zamanı yok kirlenmişliklerin. İnsan karaya bulandıysa bir kez, hiç bir beyaz temize çekemez grilikleri.
emeğine, yüreğine, sesine sağlık şair. sevgiler Ankara'ya ve şehrin temiz kalmış insanlarına sevgiler.
kesinlikle öyle ne yapsanızda olmuyor en beyaz sayfayı bile karartıyor ... yorumunuz çok değerliydi şairem ... Yürekten sevgi ve saygılarımla her daim...
Maalesef sokaklarda bu acılar istemesk de yaşanıyor değerli kardeşim.bazen acısan da birinin elinden tutamazsın, günah diye ayıp diye, suç diye...Ne çok kadınlığı çalınmış kadın, ne çok çocukluğu çalınmış çocuk ve ne çok insanlığı çalınmış insan yaşar kaldırımların sinsi karanlıklarında...
Yürekten kutlarım hassas kalbinizi ve şiirinizi...