Adem
bir adem masalı
........................ yirmi bir gün boyunca, yirmi bir günahın arifesinde, yirmi bir şeytan bir haziran ortasında buluştu. ve bir uçurumun kenarında durdular. orda yeşil ve kahverengi koyun koyuna uykudaydı. hava çok hoştu, uzak bir iklimin kokusunu, yirmi bir şeytan düşürmeden dağıtmadan taşıdılar. içlerinden biri kulağına fısıldadı ademin, eski bir tanıdığın hemde çok eski bir tanıdığın sesiyle bir diğeri yakalayıverdi kıskıvrak boynunun bir yerinden yirmi bir kez bir buseyle vurulmuştu adem. yirmi bir yılın hasretiyle. yirmi bir kez yirmi bir şeytan, bir tek mumun aleviyle sokulmuştu koynuna. yirmi bir yıl yunsa yıkansa yirmi bir ibrik zemzem nezihliğiyle bir tek gözyaşının ettiğini etmezdi oysa. yirmi birinci gününde dolunayın, yenilmişti adem bir tek şeytana. bir mum alevinin ışığında o gün ölmüştü yirmi bir yerinden yarayla aşk. kirlenmişti o gün iki ademin eliyle aşk müşterekliğinde yirmi bir şeytanın. o gün bu gün derler ki, yirmi bin kez ölmüştü de adem ölmeden daha itfa edememişti aşktan koparıp aldığı busenin kıymetini. bin kez ölmeye dahi razı gelmişti de, bir kez diriltmeye muvaffak olamamıştı aşkı adem. nice kelimeler döküldü yıldızlardan aşağı, ama bir tek söz geçemedi göğün kapılarından içeri. yirmi bir kez açıldı göğün kapıları, oradan yirmi bir bin melek göründü her birinin elinde bir damla göz yaşı adem ıslandı, adem ağladı, adem yirmi birinde dolunayın yirmi bir kez yıkandı. ............................ 07/06/2012 bağlaraltı. |
Ifade edilişini Sevdim.