AY KIZÖptün, unutmadım o gül buseni Oturdum bir yolda pınar başına Sırtımı yasladım kara taşına Suyunu benzettim gözün yaşına İnceden inceye akıp giderken Eski dertler bende sağaldı derken Özlemim tutuştu bil, sana ay kız Gelip de ruhuma dolsana ay kız Kalırsan ayazda bensiz dolaşma Karlı dağlar zordur sakın ha aşma Bir gün ölür isem “kader”, de, şaşma Bizi ayıranı iyice belle Yazgında olanı yaşarken elle Zamanı ikiye bölsene ay kız Ruhumu yanında bilsene ay kız Yoksul kalmak seni korkutmamalı Herkes kuyuna ip sarkıtmamalı Elini harami hiç tutmamalı Yüzüne gecede düşse dolunay Süreyya göz kırpar sana der; hay hay Bir gece rüyama dalsana ay kız Ne olur bir selam salsana ay kız Anan, baban öldü, kardeş sürüldü Mektepler yıkıldı, defter dürüldü Hakanlar, eceler hep öldürüldü Dağlarda marallar dolaşır öksüz Ülkende hükmeder şimdi bir köksüz Açma gonca gonca solsana ay kız Saçını, başını yolsana ay kız Şimdi zaman geçmiş çağ değişmiş çağ Güneri Yıldız (Elazığ, 20.03.2012) |