PerdeTahtını kurmuş hasret, gönlümdeki saraya, Der ki yâr ile vuslat, mahşer kadar ıraktır. Vurur paslı gürzünü, sinemdeki yaraya, Dışım sessiz infial, içim çölden kuraktır. Perde üstüne perde, sanki berzah âlemi, Silmeye güç mü yeter, yazan Hakk’ın kalemi... Fethedilmez sandığım, gönül denen kalemi, Viraneye döndüren, mekânsız bir fîraktır. Aşkın binbir haline, aşık koyar kıstası, Hidayet etmez ise, deva bulmaz hastası. Nefesiyle can verir, hakikatin ustası, Alıp gelsin dediği, bir acemi çıraktır. Dehrin derinliğinde, devinirken kâinat, Zerredeki yangında, işlenmiş ince sanat, Damla damla rahmetle, el sürerken saltanat, Cehennem yaylasında, gönül bağım çoraktır. Her nefeste menzile, giderken fersah fersah, Dolaşır adımlarım, karışır tüm güzergâh. Bâki olan seyâhat, beden fâni, ruh seyyah, Musalladan sonrası, belki bir an duraktır. Erol URAZ 15.06.2012 Kırklareli İnfial: Birine içerleme, gücenme, kızgınlık duyma. Berzah: Öldükten sonra ruhların kıyamete kadar kaldıklarına inanılan âlem. Perde, bir yarımadayı ana karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası. Firak: Ayrılık Fersah: Yaklaşık beş kilometrelik bir uzaklık ölçüsü.(çok uzun) Uzaklık. Pek çok, bol. |
Fanilik vazifemiz bitince Baki olana donecegiz elbette .
Bilinciyle o yola girenlerden eylesin bizi Yarab.
Can kardesim cok guzel emegin, siirin , kalemin ve yuregin .
Kutladim gonulden her bir dizesini.
Selam sevgim ve duamla..