belkibelki aşağı sokakta bir ölü fare bulurum belki, terzi olurum kendi söküğünü diken sadece kendi döküğünü silip süpüren kendi tükürüğünü kendi sümüğü kendi- belki müziğin sesini hiç kısmam, belki beni sevemezsiniz belki, bazen çok acımasız bazen acısız bazen çok arsız olurum belki beni tanıyamazsınız yaramaz, şımarık olanlarınız dışında anlayamazsınız ve belki trompet çalanlarınız "yaşlı adam, hayatıma bak" belki buruşmuş yüzü öperim sadece belki dudaklarını, belki ellerine kapanırım belki derinin altındaki damarlarına, abanırım ,çekilir başka bir yere kanım. belki, belki derim sadece, belki belki olanlarımın tümünde olmayan tek bir olasılıktır belki bugünün belkisini, yarının belkisine oranla oranı yaşlı adamla çarp çarpımı damarlarıma daya "yaşlı adam, bak hayatıma" |