kaçıncı tavuk tövbesi bu çözdüm rüyâları derken ayırdım perçinlerinden üşümüş nice kar tipi yol tanıktı oysa ve unutulmuş kaç aşk filmi çürümüştü raflarda, kafa bulmuştu tozdan ’bir vakitler’le süpürülen kaldırımlardan ’kul köleliği kaldırılalı , neredeyse silinmişti zamandan!
tüm göğü harcarken hovarda tutsaklık ellerimde sahibi belirsiz bir sürü saç ceplerim diken diken şimdi, gönlüm serçe bak Tanrım tüm mavilerim tükenmiş delinmiş gibi yankürem elimde kalan sadece bir ufacık ülkü tanıdık rüzgâr gibi dolanmış belime yine o Pinokyo türkü!
vakit bahar fakat herşey eski şimdi hayalden çubuklamak zaman mütemadî battaniyelerle destekli, geçmişten ısıtmalı yörünge belli görünce sadece ’ bak ve geç’ artık aşk; boz renkli az hasarlı sarı sıtmalı gömlekli!
şimdi abartmadan çözsem uykularımı ve sersem üç teker bisikletli resminin üzerine eminim çöl kemikleri gibi uzanır elindeki elma şekeri ıssız bedenime biz sütü direk inekten içerken oysa sen pakette inekleri! bile gördün neredeyse!..
’kör, nasıl tarifle görmezse sağır da duymazsa feryatla’ işte, güneş de aşina olmaz mehtapla olsa olsa yanlış okunuyordur ihtimal soğan cücüğü bakışlar ve şakaklardaki gülümseyen telepati oysa nicedir dilimde dolanan pusulasız bir kilim gibi, varsal komedilerde bilirkişiliği dublörlüğü yoksul aşk filmlerinin fuayelerinde ve çoktan unutmuştu dört ayaklı piyano üzerinde gezinen o sarhoş kediyi!
bilirken ve yaşamışken ve yanmışken ve yazmışken bin kez mah/pus alışkanlık, aşka en benzemez çıkmaz!
nasıl şimdi, hiç hatırlama! sus! yara atsa da her kabuk yardan atmaz seni çarçabuk kırıklık ve sonrası kırılganlık en kalıcı acıdır, en demode! demedi deme!..
sakın, aşka inancı yokmuş gibi sanma ya da daha muteber birine kaybetmiş, kendini bir insan neden kelime sahafı olur ki yaşam hakkını ne uğruna satar seni sevdiğim gibi sevsen beni o başka! - anlamı kelime yakınlığıyla deşmeden kalleşçe değil kardeşçe- inanırım! elbet ben de aşka! inanırım kafeste beslenirse yarasa!..
dinle Himalaya etekli kumdan tepe! çekicidir hep aşk , sen yaşında hayatın! ya arada o vurur habersiz, ya hep sen parmağına ’ya tutarsalar’ hep sâbıktır, masallar dışında hata dediğimiz şey de; bir keşkeyle bağlı pişmanlık!
heyecan yaratsa da korku filmleri - ki; in-cin merakıdır bir yanı, tutsaklık
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Himalaya Etekli Kumdan Tepe şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Himalaya Etekli Kumdan Tepe şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Demesi kolay...