Gördüm
Gördüm.
Danelerim karışır dumana mı, toza mı? Çuvallanır giderim sürüye mi, yoza mı? Etrafıma ördüğüm çelikten bir koza mı? -Zaman ipek, gam iğne ışıklara set ördüm. -Koyu bir karanlıkta başlayan diyar gördüm. Birbirine karışmış ölü, düğün alayı. Geline mezar düşer, cenazeye balayı. Ağlasam mı, gülsem mi? Çözemedim olayı. -Aynı lokma içine ikisini bir dürdüm. -Sevinci matemlerde, hüznü bahtiyar gördüm. İçi boş bir dünyanın esas sahibi cinler, Baykuşlar türkü söyler onlar oturur dinler. Tutunduğum son yolu karıştırmış hainler. -Bilmediğim diyarda görülmez izler sürdüm. -Güneşi; gözleri kör, duvarı; duyar gördüm. Çıktım yedi kat göğe bulutlardan nem aldım, İndim deniz dibine zarganadan yem çaldım, Şeytanın sofrasında muhabbetten dem kaldım. -Yüreğim kanatlıydı, sözde bende özgürdüm -Yarını erişilmez, dünü ihtiyar gördüm Gece ile gündüzü hangi elek ayıklar Gönlüm ufka dese de geri gider ayaklar, Ruhum ateş hamakta sonsuz uyku sayıklar. -Gözlerimi kapadım ve leşime tükürdüm, -Kara toprak bir kulaç işte şimdi yar gördüm. Şefik Tiryaki |
begeni ile okudum
selam ile