DERSİMLİ
DERSİMLİ
Kim bilir kaç sene oldu, memleketi sen görmedin Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Gölgen bile sensiz gezer, hiç ecdadını sormadın Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Sen ki o toprağını, nasıl koklayıp severdin Munzur’u düzgün babayı, her şeyden kutsal bilirdin Dilşat aşk ile gezip, soğuk suyundan içerdin Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Etrafı dağlar çevrili, sanki nurlanmış bir beden Asla gelmeyi istemez, oraya bir kere giden Gidip görmüyorsan eğer, yaratma boşuna neden Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Güzel dağlarında ışkın, birde sarımsak toplardın Serin o harçik çayında, oltasız balık tutardın Hep derya kuzularıyla, sofrada keyif çatardın Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Mazgirt ten kaleye kadar, nasıl tırmanır giderdin Sazın sesini duyunca, dertli oturup dinlerdin Yavan tulum peynirini, az mı sen orada yerdin Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Gökteydi gözlerin senin, topraklı damda yatarken Güleç koşardın gölgeye, tepene güneş doğarken Erdin sarı öküz ile sen tarlaları sürerken Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Damla damla suyu ile dönüyordu çift değirmen Yaz aylarında çemberi, kış ise topaç çevirmen Birde Mazgirt köprüsünde, palada hazır kavurman Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Mertlik vardı o zamanlar, baban yayardı davarı Giyerdin yumurta topuk, üzerine de şalvarı Yıkarsın sırtı verdiğin çamur sıvasız duvarı Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Geçmişini biraz olsun, şimdi hatırlattım sana Özlemişsin isen eğer, hile yok dersimden yana Kızıl kale der sahiptir, güzel toprağı bu cana Unuttuysan şu dersimi, özüne yazıklar olsun Yusuf korkmaz (kizilkale) 05.06.2012 Tekirdağ |
saygılarımla
zaralıcan