Munzur babaSana bugün kendimi getirdim Diz çöküp toprağını Doyasıya koklayıp öptüm Sana olan hasretimi birazcık giderdim. Yolda gelirken Fırat’ı gördüm Seni ondan sordum Munzur akıyor dedi. Yatağının etrafındaki Tüm yeşilliklere ve canlılara Selam söyledi. Bana hayat veren Munzur baba dedi. Dün de Dicle’ye uğramıştım Biraz konuştuk. Seni anmadan geçemedik Dicle’nin boynu büküktü. Sanki bana; artık akmam diyordu Neden? Dedim… Dicle neler oluyor? Derinden bir ah çekerek Dedi ki; önüme engel,set çekiliyor. Durgundu kan ağlıyor du İnsanlık tarihi medeniyet beşigi Altımda kalıyor tarih ölüyor Hasankeyf yok oluyor. Dicle küsmüş hayata tad vermiyor Üzerindeki güneş erken batıyor Dicle durgun ağlıyor,kahren akıyor Hasankeyf’e yanıp,yanıp tutuşuyor. Ayrılık vakti gelip çatmıştı Dicle’de selam söyledi sana Munzur benim gibi durmasın O asidir masmavi hep aksın. Benim gibi olmasın munzur berrak dursun Vadisine sahip çıksın,korusun Tüm canlılar evladıdır saklasın Önündeki tüm engelleri yakıp yıksın. Ah munzur baba ahhh Bu gün ne güzel seninle dertleştik Bak akşam oldu,gölgen üstüme düştü Yarin yine gelirim Gelirim Munzur Baba gelirim Yusuf KORKMAZ (kizilkale) |