Kırık Ağıt
Bazıları yatağında bir mermiyken ölüdür.
Kendini, akşamları unutma. Ah, bir gülebilsen yıkanır ağzın benim ömrüm seninle iki nefes arası bırak, dağılsın çürüten uzaklıklar bana bir deprem bağışla saygılı ol yitirmek korkusuna. Hiçbir silahı namlusundan öpme belki yenilirsin, belki ayrılık haklı çıkar teksin ve yalnızsın üstelik. kimi nişanlasan kendini vurursun Artık her kent senin uygunsuzluğunla başlar çatlak bir yüzle ezberlersin yolları. Necatigil’den kalma bir yazdı kalın hüzünlü ve dibine kadar yorgun. Bırak buluşmalar üşüsün, çoğaldıkça insan kıran yasalar her çocuk masalına çekilir. Sonra aşk güzel kadınların gövdesinde bıçak yarası. Anlattığın dünyaya bu çığlık nasıl sığar! |