Sûfîler Sûfîsi
Kelâm tarif edemez bu mücerret âyini
Yeşil kubbe altında sonsuzluk şehrâyini Ruhumun semâsında ney şöleni bir dönüş Uyanıyor içimde Selçuklu’dan kalma düş Revaklar, soylu vavlar, çağa resmeder bizi Töremize icazet verir Şems-i Tebrizî Bir buhurdan içinde tütsülenen bileşik Merhamet dilediğim, sığındığım son-eşik Âşkın kutlu âteşi düştü cân ummanıma Ey sûfîler sûfîsi, al beni de yanına Kaynar kaynar azalır, yoklaşır, uçar suyum Bu kuyular şehrinin mustarip Yusuf’uyum! Bildim ki yalan imiş, kıyl ü kâl imiş işim Yüz sürdüm dergâhına, nazâr eyle dervişim Seninle şereflendi, bütün şark, diyar-i rum Bir çerağ yak kalbimde, aydınlansın uçurum Hayat ne kadar ölü, ölüm ne kadar diri Dönüş, ilâhî dönüş, Şeb-i arus tekbiri Kelâm tarif edemez bu mücerret âyini Yeşil kubbe altında sonsuzluk şehrâyini. |