Kıyas
Kayaların üstünde ürperen yayla gülü
Tutukluyuz arafta: bütün eylemler ölü! Dağlar bir kartal gibi silkinirken derinden Şehirler esrarını uçurmuş ellerinden Ufkun şahdamarını keserken efsun-ışık Hazlar metropolünde bütün ruhlar sıkışık! Mefisto serencâmı, aldatan tayf-mekân Oluşlar tufanına renk-buğusu camekân Hasretler ilkyazında ne ki bu filiz-kıran? Kar altında papatya çığlığımı haykıran! Rahmet dönencesinde dört-yanım sahra kumu Niye dûalar değil, kâbus böler uykumu? Nevbaharlar sürgünü, çöllerde yorgun atım Yürü yürü eksilmez, bin yıl uzar sıratım Ey esrik tütsüleniş.. bilirim söneceksin Bu âfet-kuruntudan melâle döneceksin Göğün uçurumunda uçuşan ışık-tozlar Eşyanın ötesini yansıtan yakamozlar Gönlüm kırkikindide kuşkulardan münezzeh Sana gül/bana ağla: Rabbim istemişse..eh! |