Gündönümü
Kurşun gibi atıldım yalnızlığa,
Mevsimlerin gündönümü ne zaman? Özlemlerim sürgün benden uzağa Düş sancısı yüreğimde ısırgan! Tara saçlarını gün nefes alsın Açılsın saksıda üzgün menekşe Bütün hikâyeler yarıda kalsın Asıver renkleri mavi güneşe. Çamaşır ipinde bir yalın çığlık Ömrümüzün vitrinidir balkonlar Çift sesli fayanslar çıplak ve ılık Özgeçmişin kitabesidir onlar. Düşmez aynalara o alev-imaj Ses dönüp dolaşır sesini bulur Buruşur, katlanır ve ölür kumaş İnsan desenlerde nesini bulur? Gönlümün ırmağı akar kâğıda Bir şeytansı resim olur yaşamak Cevap gelmez bu trajik ağıda Soyut bir eylemde ruhun kaçamak! Devran böyle, çarkı kim durduracak? Yılkıya sürülmüş sevgi atları Gökler öfkesini yağdı yağacak Üstümüzde korkunun pusatları. Gece, mutsuzluğun hüzün tanığı Mecburen işlendi-belli-cinayet Bakışların belki en utanığı, Âyetleri izlemekte nihayeti. |