EY HAYAT !Gel sevgili Tekrarı yok bugünlerin Dibine vuralım. İstiklal’de istikbalimizi hiçe sayalım. Ya da Ulus’ta yıldızlara tutunalım Bazen dipte bazen gökte Ruhumuzun istediği ayarda yaşayalım Hatta Hayallerimize ikinci kat çıkalım Haydi gel Yarını yarın düşünelim Sabah uyur sabah uyanırım Telaşlanma Dalgınlıkla Sütü taşırmam Belki de derim; Ödül size özgürsünüz çocuklar Süt içmeyin isterseniz Benim dediklerimi değil Kendi seçtiklerinizi yiyebilirsiniz. Kalsın Bugün de boyunuz bir milim uzamasın Varsın Sende bu arada köpeği gezdirsen Oyalanmasan Yine intikam alır mavi halıdan Nebahat teyze Elinde kahve, balkonda nöbette Kim ne giydi, kaçta nereye gitti Takipte. Günaydınla geçiştirme Yasemin dalı ver eline. Ertelediklerinin sızısı içinde Yapacaklarına zaman kalmadı endişesinde Nevrotik tavırlarda Çiçek böcek yanında Gülümseme iyi gelebilir ruhuna Biraz da kendime çeki düzen Geç kalmamalı İlk anda olmadı tabii Zamanla sevmeyi öğrendiğim işime Nebahat teyze uğurluyor ‘Çok şıksın’ cümlesiyle İltifat üstümdekilere değil aslında Seni böyle Meraklı halinle seviyorum diyen gözlerime Ey hayat! Yüreğime attığın çizikler Dizlerimde çürükler Ömrüme kattığın Acı tatlı tatlarla seviyorum seni Günü gününde yaşadığım için seviyorum kendimi Aşkı sevgiyi parayı pulu zulalama Öbür tarafa yolculuk tek başına Burada da kalınmıyor Sonsuza kadar onlarla ‘Şahta padişahta olsanız Alırım canınızı Bir gün mutlaka Sizler fani Ben ezel ebed baki’ –Azrail- |
Tekrarı yok hiçbirşeyin,
Ne yaşadıklarının,
Ne gördüklerinin,
Bugünü gönlünce yaşadıysan,
Ne mutlu sana,
Bir de şiir yazıyorsan,
Ne gerek var hanlara hamamlara,
Güzel bir tebessüm olacaksın,
Ya da hüzünlü bir şarkı dudaklarda,
Var mı ötesi bu hayatta ?
Yok dostum yaşa, yaşa, yaşa..