ÂMİNLER YÜKLÜ DUÂ’M
muhabbet gözesinden coşku ile kaynayan
iki can ırmağız biz; sekerât-ı aşk ile aynı denize akan… efsunlu bir perdeyle perdelenmiş aramız; cezbeder cennet gibi, ürpeririz açmaktan … ateş ile barutu imrendirir özümüz. aşkımız coşkudur bir yanıyla; yürek kanatlandıran… diğer yanıyla amansız bir kıyâmet! delişmen, fütursuz, pişmanlıkla yandıran… ayrı mevsimlerin yağmurlarıyız gülüm; sen; çiçeği burnunda bir nevbaharsın; baharı kıskandıran… ben; yılların yorgunluğunu sırtlamış, hayatın kıyısına iğretice tutunan bir vakti hazan… aralanıp ta bir gün gerçek hayat perdesi; şaşkınlıkla her bir can ayılınca ölüm uykularından… ilk seni arayacak gözlerim insanlar arasında, ebedî yâr akdiyle seni dileyeceğim vedûd olan mevlâ’dan… çünkü sen; gönlümde ki hasret ufkumsun benim, sen; yûsuf’un bitimsiz gönül sancısı, gül yürekli züleyhâ’m… sen; özlem aynamda ki silinmeyen sûretsin, sen; kendimden bile sakınarak ukbâ’ya sakladığım âmînler yüklü duâm… |
kutluyorum sizi
selametle...