Islak PapatyamŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Siteye üye olmadan İzmir’deki toplantıya katıldım can arkaaşımla...Elimizde olmayan sebeblerden erken ayrılsakta o gün bu gündür üye olmak istiyorum diye tutturdum...
Havasını azda olsa soluduğum o atmosferi buradanda takip etmek istiyorum. Ve yine toplantıya beraber geldiğim can arkadaşıma anneler günü hediyemdi bu yazı,Hasan Durmuş Bey’le ona belli etmeden hazırlamıştık...İstedim ki ilk paylaşımım bu olsun...
Ilık esiyordu rüzgar yazın sonları olmuştu
İzmir’in karanlık gecesinde. Bir hışımdı gidişim hisarönü kahvecisine, Hınca hınç kalabalıktı o basık mekân Orda tanıdım kırmızılı kadını, Gözlerinde sessiz bir çığlık vardı aslında kimseye belli etmeden. Bir onu tanımıştım dostum arkadaşım bacım olan kadını Asil duruştu bedenindeki bezgin yıpranmışlığa rağmen. Selam ben Sermin demiştim. İnce bir tebessümle merhaba. O gözlerindeki hüznünü kapatırcasına sessizce bakıyordu yüreğimin derinliklerine, Sanki yılların beklenilen dostunu bulmuşçasına Yüzünde mutlu bir çocuk ifadesi Biz o gün başladık beraber yürümeye, Aslında ortak bir noktamız vardı İkimizin çocukluğumuzu yaşamaktı Birbirimize belli etmeden oyun arkadaşımı bulmuştum aslında. Güzel kadın, ben ondan daha güzelim bunu da bilmek lazım* Aslında yalan bir ifadeyle dolaşıyordu kimseye belli etmeden Sessizdi isyanları ama anlıyordum gözündeki fırtınanın şiddetini, Bir bana baş kaldıramıyordu huysuz kadın, Galiba hakkından geliyordum onun. Bensizde yapamazdı Sığınacak limanıydım onun, Belli etmeden kedi gibi sokulurdu benim yaren gönlüme. Azcık ilgilendim mi bütün derdi biterdi onun. Taktı mı kafaya oooo değmeyin rüzgarına yıkar dökerdi etrafı, Yerli tusunami derdim ona içimden, Ama ben tusanamı olmasın diye belediyeden yardım almıştım o anlamadan, Azcıkta korkardı belediyeden,zabıtayla esnaf çatışması... Hakkından gelirdi belediye bizim deli kızın. Mutlu olurdu aslında onla ilgilenen birileri var ya, Yüzünde beyaz ıslak papatyalar oluşurdu mutluluktan... Cumaları bizim günümüzdü, İple çekerdik olaylı akşamları kimseye belli etmeden. Başlardı hayata isyanlar. Birinci bardaktan sonra ağzından çıktımı taaa.......bu hayatın içine. Bardaklar çoğaldı mı getirin bana o Ardahan’lıyı, İşte ben kaçacak yangın merdiveni arar olurum. Güzel biterdi cumalar bizde. Biz aslında dostuz yareniz, Ben onun yüreğindeki çığlıkları gördüm Ben onu hiç bensiz bırakmayacağım. Kalırsa yalnız buralarda içindeki çocuk yetim kalır. Ben seni çok seviyorum canım Canan’ım... Sermin Çınar Hasan Durmuş Bey’e(tayfun-54) teşekkür ediyorum...Müzikteki cızırtı,tangonun taş plaktan kaydından ötürüdür... |