ÖRS
Öldürün, öldürün
dolsun altın taslarınıza mutluluk derilerinizde bakır kaygı gözlerinizde saf şimşek geçin gözyaşlarınızla örülü tuzdan köprüden onurla bileyin kutsal sözlerinizi düşünün irin dolu belleğini insanın ölümün bir dağ gibi gezindiği o bataklığı karışsın orada krlla dilencinin gülüşü mayayla hamurun o eşsiz dirliği bir tanrı yaratın alevden ve yapağıdan kör bir at gibi ağlayan akşamları o çocuklara inanan nasıl inanırsa güneşe ağaç suya ateş, kılıca ipek uykuları kör anahtarlardan kara etten ve kemikten bir örs çiyden tenler ki ovulmuş gökyüzüyle bir okul arması gibi güçlü, silik sanş bitmedi daha değişemez bayrakla ekmek öldürün, öldürün onları örtülsün gözkapakları pınltılarla onların avuç terlerinden yeşersin Osetya, |