Hissetmek (öğreti 1)
"Ağladı yavaşça!
Gözlerinin içine batan duygularını akıttı yanaklarına. Sözünü sakladı kalbinde ve ellerini birleştirdi sol göğsünün üstünde. Yutkundu; Sonra derin bir nefes alıp titreyen dizlerine hakim oldu. Sulanmış gözlerini silip görüşünü netleştirdi. Sesinin titreyişine aldırmadan öne doğru eğildi. Son bir kez karşısında oturanlara ve benim gözlerime baktı. "Evet" dedi! Kabul ettiğini tüm salona haykırdı. O canımın parçasıyken; Artık canımın yarısı oldu. Bana doğru döndü. İkimizde oturduğumuz yerden kalktık. Duvağını açtım ve sıcacık alnına dudaklarımla dokundum. Bana sıkıca sarıldı. Saçlarını okşadım ve kimseye belli etmeden birazcık ağladım." Gözlerimi açtım.. Evet yine karşınızda sınıfımın yanındayım. Hepiniz gözlerinizi açabilirsiniz çocuklar. Bi çoğunuzun, hatta hepinizin bildiği gibi ben bekar biriyim ama farkındaysanız az önce size kendi nikah törenimi anlattım. Benim burada size özetle söylemek istediğim; Hissetmek Hissetmek için bi yaşanmışlığa ihtiyacınız yok bence. Bu yüzden; Sorun nasıl hissettiğiniz değil! Neşeli, üzgün, huysuz, afacan, sinirli, somurtkan, komik sorun bu değil. Sorun; Hissedip, hissedememektir. Yaşam; Aslında kendi gerçekliğinizi hissedebilmektir.. 22.05.2012 23.30 Burhan Karaca |