Üç Kişilik Bir Senaryo
Gece sessizliğe bürümüş iken şehri,
Yağmur da hafiften çiseliyordu. Cama vuran her damla ;özgürlük ister gibiydi asi ve hırçın.. Bir sigara daha yakıp külüne buluyordum zihnimi. Dumanı kaçmasa da gözüme ağlıyordum içimden, Fırtınalar kopuyordu onun gittiği yerden. Bir başkası olması hayatında beni sadece düşündürmüyordu! Bil hassa beynimin iniş çıkışlarına da izin vermiyordu,aşk kelimesinin! Onun sadece evleneceğini aklım biliyordu, Kalbim her şeyden habersiz oyun oynama telaşında bir çocuktu. Solumuş çürümüş bir meyve iken söylemem öldürebilirdi onu. Yeniliyordum! Gece tüm karanlığıyla beni esir almışken tam da; Yalnızlık en dikenli yanını gösteriyordu bana. Yıldızların siyah geceyi aydınlatması ayın üzerimdeki baskını sürdürüyordu. Eskilerden gelen bir sesin beni ürkütmesi yanında; Seni de hatırlatacağını ummuyordum.. Seviyordun bilirdim! Benim değil başkasının olacak kadar çok hemde.. Denklemlerin çözümünü anlamadığım gibi, Bu yaptığın şeyin de mantıklı bir tarafı yoktu aslında! Seni seviyor olmam gitmen için iyi bir sebepti nasılsa. Çünkü seni anlatamıyordum artık yazdığım her satırda. Senden sonra gecelerce seni aldattığım da oldu, Gecelerce seviştiğim,sureti sen aklı başka adamlar oldu! Yok hayır hiç biri senin gibi sevişmiyor! Üstelik kırmızı şaraptan da anlamıyorlar. Hem senin gibi aşkta kokmuyorlar, Anlayacağın kimse senin gibi sol deyip sağ tutmuyor. Kimse senin gibi ustaca gitmeleri beceremiyor. Ne kasım ayıydı ne de sonbahar, Çılgınca yandığımız bir yaz gecesiydi yalnızlığın bana rastlaması. Mecburi istikamet görünse de gidişin,direksiyonda ki kalbindi. Aşk gitmeyi gerektirmiyordu aslında; Kararsızlıktı bir aşkı ayrılığa iten. Bir erkeğin iki kadın arasında kalması gibi, Çelişkili ve çıkmaz sokağın etkisi kadar, Ki zaten aşklar hep üç kişilikti. Ben,sen,o. Biz,siz,onlar.. Elif YıLmaz |