Beklenen Nevbahar
Mevsim döndü birdenbire bahar oldu hazân,
Gül kokularıyla esiyor esince rüzgâr. Sonsuzluğa doğru akıyor tül pembe zaman, Az ötede muhteşem günün şehrâyini var... Pas tutmuş gündüzler artık bir bir çözülüyor; Kara-buza inat ufukta sımsıcak bir yaz... Her yörede murat üveykleri süzülüyor, Rüyâları masmavi, ufukları bembeyaz... Keşke güneş batmasa, asla gece olmasa! Yollar eklense uç uca ötelere kadar!. Karanlık bassa da, zeminin rengi solmasa! Bir daha yalnız kalmasa asırlık yalnızlar..! Doğan şu renk renk sabah sürsün asırlar boyu! Yaşayalım hülyâlarımızı doya doya... Ve hazır ısınmışken karanlıkların suyu, Dalmasın irâdeler o öldüren uykuya... Kızıllık yaslandı gurûba gayri zor işi, Diyalektik yanıyor içinden mangal gibi... Devriliyor peş peşe bâtılın dördü beşi, En son göründü yalancı hülyâların dibi... |