vefa tükendi zaman hoyratzakine teyze ne güzel ellerin vardı kabak çiçeği sarısı yarısı gurbet anadolu yarısı uğur diledin her gün talebelikten herifliğe kadar dağıttın gülücüklerini azar azar acem atlası fistanın üç peşlin kutnü kumaş fesin zülüflerin kaysı dibinde yetim kaldı üveyiklerin hanedandın tek gözlemeye sabahları gelmesek küserdin bahçene kim işlemişti ki bu simli nakışları yüreğine oğlun istemişti bir kere antalya’dan gitmedin sordum küsmüsün diye çalı bülbülü yuva kurmuş sarmaşığına kızıl kızıl yavrular hele bir büyüsünler dedin anamı görürdüm kaş arasındaki dövmenden hiç alınmazdık ne kızmandan ne sövmenden şimdi gittin yem verdiğin kuşların kanadına binerek helâl ettik hakkımızı mekânın cennet olsun diyerek kasım |