kalanlarsen yazıyorsun ben gövdeme yapışan kelimeleri atıyorum biriktirsem yanacağım anlıyor musun işin kötüsü şark çıbanı misali doğu’dan geliyor hepsi nerede harman olur bilinmez ne elif gibi tozuyor ne acı söz gibi kesiyor sanki dünya’nın en sivri ucu himalayalar’ın tepesi belki de suskun kalem tozlarının gobi’de birikmesi mil olması sarı nehir’e aşk baharları seçer ya hani ne demeli muson’ların bu zamanda esmesine bir de ıhlamurların çiçek sökümü yok mu bu kadar hançer saklanır mı fani bedende kar erimi meydan muharebesi bu kolay mı atılıyor bu kadar nun bu kadar mim hiçbiri yok ezberimde sürmeler çekme bir daha sığdıramıyorum sayfalara kasım |