Mevsimlerden hazân...
Mevsimlerden hazân...
Ölmek istercesine boşluğa bırakırlar kendilerini yapraklar... Renklerine bir bak; nasıl da sararmışlar... Hayat zor, belli ki epey yıpranmışlar... Bîçare, tutundukları dalları bırakmışlar... Kalakalmışlar.... Başlarda bir hayli zorlanmışlar... Hazân nereye sürüklerse, oraya uçuşmuşlar... Zamanla alışmışlar... Kim bilir, belki de alışmak zorunda kalmışlar... Bu hâl devam etmiş, böyle yaşar olmuşlar... Gün gelir, bizler de toprağa düşeriz sanmışlar... Yanılmışlar... Toprak onlara hasret, onlar toprağa hasret kalmışlar... Vuslat, başka mevsimlere kalmış, anlamışlar... Sabrı dost edinmiş, sırdaş olmuşlar... Ne varsa, hepsini paylaşmışlar... Hep vuslatı beklemiş, onu arzulamışlar... Uçmadık yer bırakmamış, hep dolaşmışlar... ..ve beklenen âna gelmiş ve zemine ulaşmışlar... Sanki iki aşık gibi birbirlerine susamışlar... Yapraklar, usulca toprağa yanaşmışlar... ..ve toprakla kucaklaşıp, birbirlerine kavuşmuşlar... |