Bilemezdim ki Ey Yâr...
I
Yürürken sokağın kaldırımlarında, senden uzak bir hayatın, yoluna baş koyuyorum. Lâkin ne gariptir ki, her yol sana çıkıyor. Usulca esen rüzgar bile, senin kokunu yayıyor. Bilemezdim ki Ey Yâr; gün, ışığını senden alıyor; kalbinin aydınlığıyla zemin ışıldıyor. II Gidiyorum şimdi, karanlığa boğulmuş sokak aralarından; nereye ve niçin gittiğimi bilmeden, Heyhat..! Yokluğunun verdiği elemli sancıları iliklerimde hissediyorum sanki. Bilemezdim ki Ey Yâr; hücrelerime kadar işlediğini ve kalbimi mesken edindiğini... III Uçuşan kuşlar bile tıpkı sen gibi cıvıltılı, ötüşlerinde bile seni mırıldanıyorlar sanki.. Baksana, gagalarında bile sevgini taşıyorlar belli ki. Bilemezdim ki Ey Yâr; kuşların bile sana elçilik ettiğini... IV Şimdi ben, hayretle dönüyorum geldiğim yere; sokağın en kuytu köşesine; ..ve orada bekliyorum seni. Kim bilir belki ahiret yurdundan dönersin diye... |