AYRILIĞIN MAKAMI ...!Yabancı değil, tanıdıktır, Bizim illerin kıyısından. Siyah beyaz bir film gibidir, Tarih boyunca yaşanan. Hani,, Çok sevdiğin hep uzaklardadır, Bir türlü kavuşamadığındır. Çoğu zamanda, İçten içe yanan, bir türküdür, Ayrılığın makamı. Derin bir kuyunun karanlık ülkesinde, Düşüncelerle yalnız kalmaktı. Uzak bir şehirde, Yeni bir doğuşa başlamak, Gri kaldırımların asfaltında, Başıboş düşüncelerle yürümek, Gölgenin izine rastlamadan. Duraktaki bir çift sevdalıydı, Mevsimin kırçiçekleri, Demet demet, aşkın müjdecisi Kokusu dağ eteklerinden savrulan, Kırmızı gelinciklerde yazılı, O, çaresizliğin tek adıydı. Makamı ; Ayrılıktan yana, Gönül telinde, nice türküler yakmaktı. İflahı yok, düşüncelerimin, Belki de en güzeliydi, Tuale mil çekilmiş, kara kalem bir sevdaydın, Soluksuz kalmaktı, yaşamın ötesine. Sensiz karşılamaktı, Dudağından süzülecek gün batımlarını. Bildiğin gibiydi, uzak kentlerin yağmurları Şekersiz bir kahvenin acı buğusunda, Tepeden tırnağa, ıslanmış duvarları, Ayrılıktan yanaydı, yüreğimin dargın kalışı. Her ikindi vaktinde, yönümün allak oluşu. Hayalinle çakışmalarımı, Gün gibi hatırlıyorum da, Yere düşen gazete yapraklarında yazılı, Vedalaşmanın yanık hışırtıları, Telefonu bozuk bir kulube, Ne haber var, ne sesinden bir gazel kaldı. Hep eve dönüş yolunda buluyordum, Yalnızlığın esaretini. Ayaküstü, iki kelimelik buluşmaydı, Hikayenin başkahramanı, Gelip de esme diye Kapattım, düşüncelerimi aralayan perdeleri, Camda asılı duran kara kaştaki suretini. Öyle bir rüyaya uyumalıydım ki, İçinde sen olmamalıydın. Değil , gönlümün kıyısından geçmek, Aklımın ucuna dahi gelmemeliydin. Bir vagon dolusu bakışların Gözlerimin rayında süzülmemeliydi. Sensiz başlamıştı, Kimsesiz gecelere, bekçi oluşum, Umutsuzluğun, kapısına dikilen gözlerim. Belki de en güzeliydi, Bulduğum yerde bırakmaktı, Olmayacak bir duanın başlangıcını, Enkaz yığınlarına gömmeliydim, İçten içe yanan bir türküdür, Ayrılığın makamı... DİCLE AYYILDIZ |