2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2589
Okunma
Şakaya alacak kadar, vaktim olmadı,
Gaz lambalarında olduğu gibi,
Hoyratça, çılgınca ne haddime
İdareyle kullanıyordum, her dakikamı.
Sorumlulukla yaşıyordum,
Ta çocukluğumdan bu yana.
On yaşında başlayan,
Yaşamın ciddiyetiydi
Olgun bir eda duruyordu,
Saçımın karasında, gözümün elasında
Bir de, yapıştı iki yakama
Başımın tatlı belası,
Çocuksu düşlerimde.
Yirmilerde, farkına varışımdı,
Yaşamın ciddiyeti,
Ve şakaya gelmeyeceği.
Günlerce yanağıma değmezdi,
İçten bir tebessümün masumiyeti.
Hızlı yaşadım, çabuk yoruldum..!
Bir rüyayla gözlerimin önünden
Uçup giden okul yılları,
Koşar adımlarla iş çıkışı,
Gündelik yaşamın telaşı.
Hepsi bir yana;
Halen ayaklarımın tozundaydı,
Yedi Tepeli şehrin, kum taneleri.
Emirgan da, tanıdık simalarla sohbet edişim,
Kız Kulesi ni uzaktan seyredişim..!
Konak meydanında soluklanışım,
İnce belli bardaktan
Yudumlanan, çayın doyumsuzluğu
Her defasında şen kılardı, beni
Günün, ikindi saatine dem tutan,
Sözün muhabbet otağıydı,
Damağımda tadı kalan.
Saz meclisinden, notalardı,
Beni alıp, hülyalara götüren,
Eyfel Kulesi nde yol boyu yürüyüşlerim,
Hep ayaküstü, biraz balık ve roka
Vakit dar olduğu anlarda,
Yarım ekmek, birkaç siyah zeytinle
Doyurdum, zamana sığmayan günlerimi.
Hep ayaküstü ve hızlı yaşadım,
Sularla çevrili bir şehirde
Az mı gezdim, gondollarla
Roma nın merkezi, Venedikte,
Yaşımdan oldukça büyüktü,
Yazgımın görülesi, günleri
Yalın ayaktı, koşan adımlarım
Bir selam çaktım, şafak vakti
Çekik gözlü,
Uzak Doğu ülkelerine.
Ayaküstü bir akşam yemeğinde,
Biraz pilav, incecik çubuklarla,
Güneşi geceye, devrettiğimiz bir tadla
Başka kültürlere uçmak üzere
Bir minik hatırayı, aldım heybeme
Bedenimi saran bir Kimono ile,
El salladım, ardımda kalan
Yabancı şehirlere.
Onların deyimiyle ; ’’ Sayonara ’’,
Dünyanın bir diğer ucuna.
Şakaya alacak kadar vaktim olmadı,
Hızlı yaşadım, çabuk yoruldum
Hep ayaküstü, sohbetlerim
Dostlarla buluşmalarım,
Gündelik yaşantım,
Ayaküstü, akşam yemeğim
Ekmek arası, iki ziyah zeytin
Leylak kokulu bahçedeydi,
Fatma teyzenin ikramı
Bir bardak suyun aziz lezzeti,
Koşarak eve geldiğimde
Kapı eşiğinde,
İki dakikalık, hatır sormamın
Ödülüydü,
Elini öperek ayrıldığım gün bitiminden.
Ne çok kazancım oluyordu,
İyi ve kötü günlerime
Dost biriktirmelerim.
Yağmurdan kaçıp, doluya hiç tutulmadan
Zamanla yarışıyor, hızlı yaşıyordum.
Yalın ayak gökyüzünde koşuşlarım,
Belkide bundandır,
Çabuk yoruluşum ve tahammülsüzlüğüm.
Yaşımdan oldukça büyüktü, omuzlarıma
Akşamın kızıllığıyla çöken
Aldığım nefesimdeki, sorumluluğum
Yaşamak gayesiyle, payıma düşen misyonum,
Belki de bundandır,
Çabuk yoruluşum ve tahammülsüzlüğüm...
DİCLE AYYILDIZ
5.0
100% (1)