39
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
4123
Okunma
Tete,
Sen hiç zehir zıkkım gördün mü Tete
Ben gördüm... Ateştendi rengi
Bir kadının ellerindeydi
Benim uçan balonlarıma sarıldığım gibi sarılıyordu
Patlamış balonlarıma vurduğum gibi vuruyordu
Çocuktum korktum,
Kuytu bir yere saklandım
Ömrüm dedi elindeki ateş kırmızısına...
Bir sarıldı
Bir vurdu
Zıpladım...
Ağzımdaki sakızım fırladı bir çam ağacının kuytusuna
Biliyorum
Şimdi diyeceksin ki
- ben ateşi de hiç görmedim ki!...
Parmak uçlarına dokun Tete... bak bakalım orada sessiz lekeler yok mu ?
İşte ateş onlar.
Kırmızı da ateşe benzer
Az öteden çağırır seni
İçinde sessiz çığlıkları vardır
Çocukken büyümek istersin
Bir anda küçültür büyüksen eğer... sen parmak uçlarında tut onu yeter...
Sonra kapadım gözlerimi ateşin kuytusunda
Kırmızının daracık tünellerinde yok olup gittim
Zehir olsun,
Zıkkım olsun
Ömrüm dedi kadın bir daha vurdu, bir daha
Sonra ateş yaktı sarılıp, ömrüm dediği kırmızıya
Gitti Tete.
Biliyorum, şimdi diyeceksin ki,
- ateş ?
Ben en çok zehir zıkkımla başbaşa kaldım Tete
Tanımak istedim kendisini
Dokunmak hatta
Ateşin içinden eskimiş, kırmızı bir erkek kazağı çıktı
İlk kez o zaman anladım zehir zıkkımın, zehirden başka her şey olabileceğini Tete.
Davidoff
5.0
98% (45)
3.0
2% (1)