REFAKATÇİ ...!Kuş uçmaz kervan geçmez, Dağ başı yalnızlığına, Tut ki, Bir de yılgınlık ekle, Yahut yorgunluk. Ne fark eder, Bir defa düşünmeye gör. Yola çıkmışsa adımların Kalmanın asaleti, Gitmenin tenezzülü Ne çıkar, Kendini harap etsen de Bir ömrü, tarumar biçsen de Laftan anlamayan dillere buyruk kalmak Sadece seni yakar, kavurur. Ne çıkar, Sevgi tütmeyen bir hanenin kapısında beklemek İyileşmeyecek havalı dertlerin refakatçisi olmak, Bir ömür değil, bir asır geşse de Olmayacak duanın kapısında beklemek, Ne fayda. İçin el vermiyorsa, Dışta kalan sahte simayı, unut gitsin. Sırasını beklemek, değildi, İçinden geldiği gibi, tokalaşabilmekti, Ekmeğini yediğin, havasını soluduğun Fani dünyanın, aslına değecek cevheri, Yaşamadıktan sonra, Dünya senin olsa, Ne çıkar. Tanımadan yargılamayı, Tanıdıktan sonra Af dilemeyi, Hüner saymışız. Abaküsün boncuklarında Rengârenk uçan saygınlık Biçilmiyorsa, Ektiğimiz hasat mevsiminden. İyileşmeyecek, havalı dertlerin refakatçisi olmak, Ne fayda. Her gün uğramanın ne anlamı var, Sevgi yoksunu yürekte, Aşkı mesken tutmanın, Kime ve ne faydası olacak... DİCLE AYYILDIZ |
yine sorgulayan yine düşündüren dizeler
tebrikler