* Çal, Çingenem Çal *
* Çal, Çingenem Çal *
Gözlerinle seyreyle, bir kuşun kanat çırpınışını hâlâ münasip tarafımda ağlayıp duruyorsun has olmayan bir gönül, ne anlar aşktan sen, beni düşünme, ben yalnız değilim binlerce imge çoğaltıyorum, dökülmüş eteklerinden ne zor, bir ömrün tam ortasında İstanbul’u özlemek. Bu şehrin en tenha sokaklarında koşuyorum burcu burcu Sultantepe kokuyor sevincimden baştan başa boşalıyor damarlarım gözleri gözlerimde, elleri ellerimde bir Üsküdar’lı kız sanki tenime bir ateş değilmişçesine. Ne zaman ondan dudaklarıma değse bir muhabbet takılır kalırım bir ud sesine her telinde satır satır hikayemizi yazdım çal, çingenem çal, herkes duysun bitmeyen aşkımızı bir eski şarkıdır payıma düşen güftesi benden, icrası Müzeyyen Senar’dan. Çal, çingenem çal bir garip mi ağlıyor uzaklarda? gözlerim doluyor ayırma ellerini ellerimden bu akşam duygularım kürdilihicazkarda sen, bilemezsin hangi trenler kalkıyor içimden efkarım ağırlaşırken yeniliyorum içimdeki İstanbul’a elimde değil, çingenem... Nuri Dağdelen Özder-İzmir 27/4/2012 Saat.16.15 |