Varlığı Kehribar Yokluğu Çile
Varlığı Kehribar Yokluğu Çile
Nasıl methedeyim o nazlı yâri, Dümensiz kalemi zora düşürür. Kirpiği ok kaşı yeni ay gibi, Gözleri gözüme kara düşürür. Her teli bir mabet siyaha çalan, Zülfün kemendinde asılıp kalan, Kumru hayalinde seyrana dalan, Balaban sevdayı hara düşürür. Nefsimize hâkim olan nefesim, Umman dalgasıyla yayılan sesim, Gönül albümünde en güzel resim, Kızıl ufukları zara düşürür. Kadife düşümü savunan kale, Varlığı kehribar yokluğu çile, Üfler aşkımızı yanan kandile, Husumet üstüne bora düşürür. Sevda tahtımızın değişmez ası, Sevinci benimle benimle yası, Mecnun’a Leyla’dan kalan mirası, Pembeye yeşile mora düşürür. Alazı göklerde yanan ateşim, Geceye dolunay tana güneşim, Yıldızlar içinden sıyrılan yeşim, Çiçeği dalında nara düşürür. Vuslatî dolansa hüznün ceminde, Sararmış yazımı hazan deminde, Zemheri ayında kış mevsiminde, Üşümez yüreğim kora düşürür. Osman Öcal |