Ozan Dede Korkut (GÜLCE-BAHÇE)
Ozan Dede Korkut (GÜLCE-BAHÇE)
‘Hani övdüğümüz bey erenler Dünya benim, diyenler Ecel aldı, yer gizledi, Fani dünya kime kaldı Gelimli gidimli dünya Son ucu ölümlü dünya…’ Ozanların başı ozanlar piri, Doğumu ölümü neredir yeri, Ne kadar yaşamış bilinmez biri; Rivayet edilip söylene gelir. Yaşadığı yüzyıl bile belirsiz Kimi der; Peygambere elçi hanlara vezir Kimi der; Akkoyunlu dönemi… Her söylence med-cezir. Kopuzun telinde bir ulu ozan, Türkün tarihine destanlar düzen, Derleyip toplayıp Aytur’dur yazan, Rivayet edilip söylene gelir. Dedem Korkut’un boyu, Hanlar hanı Bayındır Han’la Horasan’dan göçerek Ulu dağlar, zor ırmaklar geçerek Kars-Anı’ya gelmiştir, Kağızman-Akçakale’yi yaylak, Iğdır-Sürmeli Karakale’yi kışlak bilmiştir. Büyük destan bilgesi Derler ki, Korkut Ata Oğuz’un Bayat Boyundan, Babası Kara Hoca. Dokuz ve on birinci yüzyıllar arasında, Doğum yeri; Türkistan’da Sir-Derya. Bir de oğlu olmuştur, adı da: Ürgeç Dede Türk elinin kocası, Dedem Korkut bir derya. Her rivayet makbul bize Devam edelim söze: Bir evliya O, bir eren Hazreti Muhammed’den hayır dualar alıp Yüce Oğuz halkına O’dur İslam ilmini veren. Dedik ya; bir söylence sadece Belki de bir ekleme… Oğuznameye göre: İki yüz doksan beş yıl yaşamış; Ne bilen var ne gören. Rivayet rivayet rivayet… Türk kavminin atası soyu kamlar soyundan, En saygın rivayette, der ki: Bayat boyundan. Hayır ve şerri bilen, kılavuzdur her zaman, Geçmişten geleceğe kopuzu olur derman. O gün ki töremizde hem ozandır hem şaman, Türk kavminin atası soyu kamlar soyundan. Türkmen Kazak ve Özbek Karakalpak Başkurt’ta, Bilinir Korkut Ata Türk’e vatan her yurtta. Şölenlerle dillenir kültür kenti Bayburt’ta, En saygın rivayette, der ki: Bayat boyundan. Tartışılmaz bir gerçek, Gerçeği Hak bilir ancak. Ancak destanlar söyler ki bize; Bizim dilimizden bizim ilimizden, İlimizden Bayburt çevresinde yaşamış. Yaşamış aynı bölgede Oğuzlarla Kıpçaklar, Kıpçaklarla Gürcülerle savaşları anlatır Korkut Ata. Korkut Ata, şayet yaşamamışsa da Bayburt’a, Bayburt’ta yüzyıllardır destan destan dildedir, Dildedir ihtiyarında gencinde erkeğinde kadında. O Ulu kişi Bir dahidir bir bilge, Oğuz elinde doğan güneş Hanlara beylere övgüler düzen, Kavurur alevi, yanıp sönmeyen ateş. Birer birer anlatır Türk kavminde töreyi, Gaipten haber edip sezgi alır gününde Yol gösterir Oğuz’a gider kendi en önde, İmana gelmeyene silah kılar pireyi. Desturudur doğruluk erce sözünde durur, Gönlü birlikten yana büyük aşkı vatandır. Güçlünün karşısında hep zayıfı tutandır, Ölümü göze alıp olmayanı oldurur. Esirgemez hürmeti aksakallı kocalar, Danışmanı zor işin Türk’ün akıl danesi; Çözümüyle şenlenir hanlar beyler hanesi. Geçmişini bilmeyen gelecekte bocalar, Kılavuz olsun bize yol göstersin atiye; Haram lokma gibidir ele giden methiye. Bakın hele ne demiş, Dirse Han’a a beyler! Yemez yiğit hakkını, Sözünü haktan söyler. ‘Hey Dirse Han beylik ver bu oğlana, Taht ver, erdemlidir. Boynu uzun yüğrük at ver bu oğlana, Binit olsun, hünerlidir. Ağıllardan on bin koyun ver bu oğlana, Şişlik olsun, erdemlidir. Katarından kızıl deve ver bu oğlana, Yük taşıyıcı olsun, hünerlidir. Altın başlı otağ ver bu oğlana, Gölge olsun, erdemlidir. Omuzu kuşlu kaftan ver bu oğlana, Giyer olsun, hünerlidir.’ Türk dünyasında kabul görmüş Efsanevi ululardan bir ilki, Boy boylayan soy soylayan Hem destancı hem ozan. Şiiri nesre yakın belki Nesirleri şiire; Kopuzu yeter ona, Kim demez ki çağlayan. Töre onsuz ad koymaz yetişen tahtsız gezer, Yiğitlik göstermeyen bir ömür bahtsız gezer. Hak eden alır adı yapılan bir törenle, Eğlenir hanlar beyler en görkemli şölenle. ‘Ünümü anla sözümü dinle Pay Püre Bey, Allah Teâlâ sana bir oğul vermiş, uzun yaşatsın. Ak sancak kaldırınca Müslümanlar arkası olsun. Karşı yatan kara karlı dağlardan aşar olsa, Allah Teâlâ senin oğluna güç versin. Kanlı kanlı sulardan geçer olsa, geçit versin. Kalabalık kâfire girince, Allah Teâlâ senin oğluna fırsat versin. Sen oğlunu ‘‘Bamsam’’ diye okşarsın, Bunun adı boz aygırlı Bamsı Beyrek olsun. Adını ben verdim, yaşını Allah versin.’ Birisine Boğaç der birine Bamsı Beyrek, Yiğitsiz olmaz destan işte bir örnek Segrek. Bir ihanet simgesi Kazan Han’ın dayısı, Destan dedik ya sık sık tam on iki sayısı. Her birisi bir boy’un aynı Oğuz töresi, Doğu Anadolu’muz Azerbaycan yöresi. Basmış bağrında saklar Ortaysa Kazakistan, Derler onsuz olur mu Türk yurdu Türkmenistan. Ata Rahmanov’dan dört tane: İğdir, Dışoğuzların Gever Hanlığına Karşı Savaşı, Oğuzların Melâllaşması, Korkut’un Kabri Kazıldı. Nurmırat Esenmıradov’dan iki: Teke Muhammet, Salur Kazan ve İtemcek. Derlenerek yazılmış Her biri ayrı destan; Bunları da eklersek tam on sekiz edecek, Yaşıyor gönül gönül yaşatacak gelecek. Dedem Korkut işte bu Nerde Türk var orda var, Balkanlardan Altay’a Her boy kendinden sayar. Tiyatroda filmde Rastlanılır adına, Şiirlerde masalda Doyulmuyor tadına. Öyle bir ulu ozan ünü dünyayı aşan, Kazılırken görür hep nerde olsa mezarı. Sonunda teslim olur ecel önünde koşan, Sir-Derya’nın ağzı der, rivayetin yazarı. ‘Hani övdüğümüz bey erenler Dünya benim, diyenler Ecel aldı, yer gizledi, Fani dünya kime kaldı Gelimli gidimli dünya Son ucu ölümlü dünya. Bu kara yer bizi de yiyecektir, En nihayet uzun yaşın ucu ölüm, Sonu ayrılık!’ Kim ki sahip çıkarsa Ozan Korkut Ata’ya, O da onun sahibi Hak düşürmez hataya. Azerbaycan şairi Bahtiyar Vahapzade, Ne diyor bakın hele gönül olmuş azade. “Bir yerde ölüp beş niye bin yerde mezarı Çünkü kazılır her gün gönüllerde mezarı Otlarda, çiçeklerde ve güllerde doğuldu Bir yerde ölüp beş niye bin yerde doğuldu Efsane mi gerçek mi bu insan, ince insan Varlı sesidir, kopmuş o Türk’ün kopuzundan!” Türkistan’da bir mezar bir mezarda Bayburt’ta, Yaşayacak her daim varsa tek Türk bir yurtta. Dua edeyim Han’ım: ‘Karlı dağların yıkılmasın, Gölgeli ulu ağacın kesilmesin, Taşkın akan güzel suyun kurumasın. Yüce Tanrı seni kötülere el açtırmasın, Koşar iken ak boz atın tökezlenmesin, Vuruşurken kara çelik öz kılıcın çentilmesin, Dürtüşürken alaca gönderin ufanmasın. Aksakallı babanın yeri cennet olsun, Ak pürçekli ananın yeri cennet olsun, Son nefeste imandan ayırmasın. Âmin diyenler tanrının yüzünü görsün, Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun. Allah’ın verdiği umudu kesilmesin, Derlesin toplasın günahınızı; Adı güzel Muhammed Mustafa yüzü suyu hürmetine bağışlasın, Hânım hey!..’ Osman Öcal Aytur: Dede Korkut hikâyelerini yazıya ilk geçiren olduğu rivayet edilen Akkoyunlu Ozan. |
SAYGILARIMLA.