“Ocaklara değil de, Nisan’lara, dikilmişti incir ağacı, Minicik Menekşeler uçuşurdu kökünde, Bir gülü ver sen kıyamet mi kopardı, Öyle kararıp duracağına, olup da umacı”
Hatırlıyorum sen gülünce, Güller, benim yanaklarımda açardı, Baharın olanca cıvıltısına rağmen, Sen gülmeyince, Bendeki baharlar hep kaçardı…
Ne yollar yürüyüp, Ucu uçurum kayalıklar geçmiştim Yalınayak yürümekten parçalamıştı Ayaklarım da gene sitem etmemiştim…
Hani derman olacaktın yaralarıma, Kâbuslarımdan çekip alacaktın hani, Hiç mi için sızlamadı, bırakırken ellerimi,
Neden ey sevilen…? Zor muydu bu kadar, Gülü vermek, zor muydu yar…? Nedir direnmesi bu denli zor olan acı…? Haydi, son kez gülü ver, gülü ver ki, Bitsin yüreğimdeki tarifsiz sancı….
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gülü versen şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gülü versen şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Güldüğü zaman ; yanağında dönen gamze girdabına düşüp te orada kaybolmak ... Varlığından hiç eser kalmamak ...
Hiç bitmeyen sermaye olan aşka ermek , aşkta bitmek ...
Sayfalarca yazılır efendim !.. İnanınız yazılır .. Yazılır da ... Sanki , yürüyen koşu bandında menzile gitmek gibi bir şey olur herhalde ... İlk adımdan öte varamamak ... Hep aynısını söylemek sanki ... En güzeliyse ; sükût edip , gönül damağımıza sunduğunuz lezzetin tekrar tekrar tadını çıkarmak ...
Bala banıp yazan nazenin kaleminizi en kalbi saygımla selamlıyor , nezih şiirinizi tebrikler ediyorum . Öyle hoştu ki ...