Elest Bezminden beri Anne
Annen kendi zehrini içre atıp
seni dünyaya nasıl getirdi bilmiyorsan çocuk ben nasıl anlatayım dokuz yaşlı Annen’i! ayaz yemiş göğsünde kanat kurup ninniyle uykulurı delen sancı yutmuş buz tutmuş içre söz üzre harmanlanıp genç kızlığın kara büyüsü bir bulutu bağlamış ak başına o acıyı bir yerden anımsamıyorsun bir hilâlsin henüz karadan soyut çocuk sana nasıl anlatayım uğultulu Annen’i’ yaşamadı tekmil tutuldu biteviye aşkla şah damarı ölümü gererken ölüm tuttu tutacak tohumu büyürken önü sen sonu dehliz dünya niğmetlerinden kaçıp söz ülkesine hicretin geri dönüşü olmayacak dolunay doğdu çocuk Annen’i bir uyku tuttu; tuttu bırakmayacak şimdi seni kim doğurur a çocuk çağrılara kim cevap verir kendi dirimlerinde kim bölüşür seni durma; haramice kaçılır artık rahimden zehir yutturur çocuk dâra çeker müşrik yüreği kuşkuyla sokulursun dünyaya dilinin altında bir mühür susarak azalır gizlice devşirilirsin bir jilet gölgesinde gerçeğini çoğaltan Annen’i kafiyesi çocuk olan şiirlerde okursun hoşçakal çocuk bende gidiyorum |
:))
güzeldi.