An/ıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gün bitti Delâl, elimizde dün kaldı, Güneş battı yerini, göz yaşartan soğuk rüzgarlar aldı. Tenim kıyıları tutuşan deniz , buz kayaları gibi şimdi resmin, Dokundukça bakışlarım, yıkılıyor kalbimde kum şatoları d/üşüyorum. Uzanamıyorum sıcacık avuçlarım Delâl, Ellerim dolunay çıkmazı. Karanlık ve uğultulu bir şarkı gece. Bir vakitler gözlerimize ışığını bırakan yıldızlar, Umurundan düşürmüş olmalı ki bizi, Yüzlerinde dublör makyajı. Sarımtırak perdelerin arkasından sobeliyor hayaller, Duvarlarda kırılıyor birkaç saklı güzel an/ı. Hatıralar bir ayakkabı kutusunda, Sanki ipi kopmuş uçurtma, Ya da ölüm uykusuna yatırdığım gökyüzüm, bilmiyorum ikisinden biri. Verilmiş bir söz görüyorum her sabah aynada. Ve yüzümü delip geçen çocuk kaprisi/n. Kaç kez çatlar bir bulutun alnı, Göğsümde kırmızı kanatlı güvercin sabrı. İşte yağdırdığın yağmurlarda anlamı büyür gözlerindeki korkunun, Anla… Sesim bu yüzden çırılçıplak. Çünkü bir oyunun içindesin, geç kalınmış evcilik oyunu, Ki Delâl; hiç bozma dudağımda çöl sakinliğini, Çağırırsam adını ayrılık olur, kalbindeki adamla ölürsün. Koşmakla dağ küçülmez, Ağlamakla acı bitmez Delâl´im. Sanırsın ki sevmedim ve öylede say, Ve bilirsin ki yanağımda tuzla buz camdan öpüşlerin ve öylede bil, Yüreğim sende, Bende yalnızlığın… Şimdi unutmak yaşananları mecburi istikamet, okları bilinmez şehirlere çevrili, Yalnız limanlar ve rotasız uçaklar, Ve tutunmak yalnızlığa eski ve tanıdık dost misali. Ya bende tutunamayanlar? Ellerimden akanlar, belki de onlar daha fazlalar. Bin yıllık özlem ve dünmüş gibi yakan aşk, Ve seni sevmek Delal hiçbir şeyle boy ölçüşemeyecek bir an, Sensizlik ölüm sanki. Artık ağaçların yapraklarını simli ojelerle boyamana gerek yok, Kehribar , turuncu ve mor, Ve düş renklerinle. Birak geçmesin mevsimler, hep kış kalsın, Sadece bana birseyler söyle acımı dindirecek ve unutturacak kendimi. Ya da hiç geçmediğimiz eski bir sokakta, Mesela Sakarya´da, İlhan İrem şarkısı çalsın. Geçmişin kuytu köşelerine saklanmış kasetçalarda.. "Anlasana" dedikçe , oyala beni kaçışlarınla, Her biri b/aşka bir son olsun, Çünkü sen; bahanede u s t a s ı n. Nasılsa; Bir gün gelecek unutacağız. İlk elele tutuştuğumuz, İlk öpüştüğümüz, Ve nasılsa unutacağım Delal, Seni ilk öptüğüm o an/ı. Sıcaklığını nefesinin. Belki güneyden bir begonvil taşıyacak rüzgarın yelesinde, kokunu. Soluğum kesilecek ve belki yüreğim sıkışacak yaz akşamı, Fakat bir kaç dakika sonra yine unutacağım seni, Beni unutmanı istediğim gibi... HaSaN |