YÂ İLÂHÎ
Gizli bir yanım yoktur, her hâlim sana ayan,
Bütün gizemlerimi bir tek Sen’sin okuyan, Ne kadar gâfilsemde bu gerçeği unutmam. Bâzan çalkantıların kıskacından kurtulup İzzet-i dergâhına girmeye yol bularak Açınca ellerimi ilâhî rahmetine Boş çevirme ne olur dostların hürmetine... Ki durmak bilmiyor bak nefsimin arzuları, Bitimsiz bir handikap kalbimin sızıları, Haniya bir anne’nin ağlar da kuzuları Sığınırlar altına merhâmet kanadının; Ben de yöneldim sana cezbesiyle adının Sığınağım Sen’sin ey! Muhtâcım Rahmetine Elimi boş çevirme dostların hürmetine... “Bak da benim hâlime dileğince hallendir Sil tüm bildiklerimi dileğince dillendir Sen Rahmet denizisin, sen gafûr ve Tevvab’sın Yok et tüm mâsivâmı Rahmetinle küllendir” diye durdum kapına yüzüm kara olarak Yüz çevirme, naz etme; muhtacım Rahmetine İntizârım kabûl et dostların hürmetine... Yıkıyor bentlerimi kuduran taşkınlıklar İçimde alev alev yanıyor pişmanlıklar Ve Rabbim, zaman zaman bitipde şaşkınlıklar Uyanarak, yönümü sana yönelttiğimde Benim ettiklerimi ne olur bana etme Al beni âgûşuna Rahmet ve şefkatinle Yıka tüm kirlerimi dostların hürmetine... Bak! kurudu, gözümün pınarları kurudu, Kalbimde ki güneşi gaflet kiri bürüdü İçimdeki düşmanlar sefer edip yürüdü Ki ben asi, aciz ve hiçim sensiz, anladım Ey yüceler yücesi, ey yegâne ilâhım!” diye sığındım sana, beni geri çevirme Uzat yardım elini dostların hürmetine... |