Bir Anneye
Anne biliyor musun?
Ayrılık yoruyor insanı, Hele dört yaşındaysan,sadece ağlamakla geçiyor hayatın. Bir ev,aile olmuş iken çaresizlikle hayata başlamak eksiltiyor ruhumu. Bir boşluğun verdiği duyguyu en iyi baba tamamlamaz mı? Ben onu yaşamadım anne,hep eksik kaldım. Beyaz değil siyah gördüm hep. Sahi anne çekip gitmeyi nasıl denemedik? Zor anne çok yorucu bu ayrılık. İnsan buzlaşmış iken hayat bir tutam tuz serpiştiriyor üzerine. Göz yaşlarımı alıyor benden basiretsizce. Of demek az gelir,küfür etmek anlamını yitirir. Nereye dönsem bir sillesini geçirir! Başım dertte anne! Kalbim ağır basıyor bu cehennemin öteki yüzüne.. Gece kadar yakışmıyor hüzün yüzüme, Dört yaşın kattığı izlerini taşıttırıyor bana her gece. Ah anne titremese birde ayaklarım,çıksam o saklandığım dolaplardan. Göreceğim belki son bir kez giden babamı! Yoruldum anne,hayatın sana verdiklerini izlemekten yoruldum. Ama sen,sen anne yorulduğunu hiç dert etmedin. Yüzün yaşlanmış,saçında bir kaç ak tel yerini almış. Anla beni anne ağır geliyor yaşamak, Seninde gözlerinde ki karanlığı algılayınca.. Anne ayrılığın kulağını çek artık,acıtmasın beni. Ben uyumaya kaparken gözlerimi, Seni çok sevdiğimi de hatırla.. Hayat tek kelime oda sadece ’anne’.. ELif YıLmaz |