Allı TurnasıyımDerdin ya hep; gönlünün ben allı turnasıyım Turna gibi süzülüp uçup gittin de n’ oldu? Derdin ya hep; sevdanın ben mahir ustasıyım Usta gibi kalbimi, açıp gittin de n’ oldu? Su içtiğin çeşmenin, bense zer kurnasıyım Derdin ya hep; gönlünün ben allı turnasıyım Sevgi; ruhuna libas, açmasan hiç demiştim Ayrılık; kut derdin ya, seçmesen hiç demiştim Namertin köprüsünden, geçmesen hiç demiştim Şımarıkça tavrınla, geçip gittin de n’ oldu? Ürkek bir ceylan gibi, kaçmasan hiç demiştim Sevgi üstünde libas, açmasan hiç demiştim Güller açarken düşe, beyazıyla alıyla Buluşsun kirli ruhum, teneşirle salıyla Gömdüm seni kalbime, sadakatli malıyla Uzaklara sebepsiz, göçüp gittin de n’ oldu? Tat verir mi ki dilin, arısıyla balıyla Güller açarken düşe, beyazıyla alıyla Suskunluğumu bozan, dilimdeki o ismin Nasırlanmış elimde, kırışmış fulü resmin Ela gözlerimde ki, pusludur nurlu cismin Sol yanıma yaralar, saçıp gittin de n’ oldu? İçimi burkan sızı, gönlündeki o küsmen Suskunluğumu bozan, dilimdeki o ismin Ahmet Yağız ALTUNEL 29 Mart 2012-Seydişehir/Konya |