Allah’a Yâr dedik, tağuta ağyar Amele gelince saptık rotadan... Ne insanlık kaldı, ne hayâ, ne ar Aynalar gördüğü çehreden bîzâr Düne dek sağlamken ağza fermuar Dile "ben"lik düştü, bozuldu âyar Böyle görmemiştik oysa Ata’dan Rücû etmez olduk günah, hatadan...
Resûle "dost" dedik, şeytana "düşman" Yine de iblisin izinden gittik. İrtifâ kaybettik, düştük an be an Peki, farkettik de olduk mu pişman? Nefis hayli semiz; dünden de şişman ...ve dünden daha zor Hakk’ka ulaşman. Sahi...Hangi dine, soya aittik? Neden tez yorulduk, tükendik...Bittik?
Kitabımız vardı dursa da rafta Yol sarpa sardıkça "çoban yıldızı"m Hedefi gösteren her ihlilafta. Ne oldu ki bize kaldık ârafta? Neden tüm fikirler haçlı sarrafta? B/ilim, irfan, iz’an hep o tarafta? Kesildi rüzgâra yön veren hızım O yüzden dinmiyor, geçmiyor sızım.
Aynı kaptan aşa lokma banardık! Güzel hasletimiz, töremiz vardı. Edep kâsesinden içer kanardık Hakikati söyler, Hakk’ı anardık Gülü incitmeden dala konardık Mazlumun "ah"ında biz de yanardık Gönül ufkumuza bu dünya dardı. Kalplere kin değil, aşk hükümdardı!
Düşküne uzanan el vardı bizde! Bozuldu îtikat, kalmadı dirlik Çok yokuş çıktık da, yorulduk düzde Dostluk da değişmiş, dildeki söz de Maskeler yırtılmış riyâkâr yüzde Öfkeler kabarmış, gönülde, gözde Her selam verdiğim bakıyor dik dik Umutlar sürgünde ve başlar eğik...
Bir başka âlemde yaşıyor evlat Gezegen değişmiş, farklı bir cihan Kıyamet için mi kurulmuş saat? Fitne mi, tuzak mı bu demde sanat? Yalan mı, gıybet mi nedir hasenat? Sende mi, bende mi? Kimde kabahat? Mevta mı olmuş ne Nesl-i Fatihân? Binlerce zor soru, zor bir imtihan...
"Kızıl Elma"mıza kurt nasıl girdi? Nerede kaldı o şanlı Akıncı? Halbuki davamız, yolumuz birdi Ye’se düşmek ayıp, kalp için kirdi "Mürşit" ilim idi, "doğru fikir"di Tarihi tersine kimler çevirdi? Mâziden bir lâhzâ ses ver be hancı! Neden müslümanlar çağa yabancı?
Efkâr alev aldı kor buram buram Gözümden süzülen mendile yakın Helâlden arınmış, lokmalar haram Hırsıza, arsıza hadsiz ihtiram Tarife az gelir halimi "dram" Boş yere sarmayın; düzelmez yaram Teselli beyhûde...istemem...Sakın! Çekin perdeleri...Yalnız bırakın...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* YALNIZ BIRAKIN!... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
* YALNIZ BIRAKIN!... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dostluk adına güzel bir şiir Macit hocam yaralara derman olunmasa da , derdini paylaşmak onu dinlemek dostlukların en güzeli...daim olsun dostluğunuz saygı ve selamlarımla.
Bu dizeler Hüdai kardesimin NEREDE DEGiLiM Ki siirine yorum-cevap niteligindedir.
Nerede Değilim ki
Öyle derinden bakma boşluğa bakar gibi, İşte tam karşındayım buradayım cananım. Usul usul yamaçtan düzlüğe akar gibi, Ecelin pençesinde sıradayım cananım.
Mevla içime sokmuş can öğüten biçeri, Bu derdi çekeceğim yok kaçarı göçeri, Bir gönül var ki bende yanar içten içeri, Kuzinenin içinde çıradayım cananım.
Kadere boyun bükmüş, aczine yumruk sıkmış, Kükremiş seller gibi özvarlığını yıkmış, Nefis ile yaptığı savaştan yenik çıkmış, Harp meydanından kaçan Dara’dayım cananım.
Ne tim’de, ne manga’da ne bölük ne taburda, Ne sınır ötesinde ne sınırda Habur’da, Ne fark eder ki artık ha orada ha burda, Üzeri çamur çaylak deredeyim cananım.
Yürüdüm gece gündüz kâh dağda kâh bahirde, Bulamadım dermanı ne dua ne kahirde, Yazı yaylada ettim kışı büyük şehirde, Ucuz bir gönül buldum kiradayım cananım.
Beynimde bir kumanda gözlerim uçaksavar, İçimde çığlık atar yedi başlı canavar, Ruhumda gizli hayal yüreğimde ateş var, Üzeri kabuk tutmuş yaradayım cananım.
27.03.2012 Kütahya
Usta bir sairin ziyaretini dogru yolda oldugumun kaniti kabul ediyor, sayfama renk katan degerli yorumunuz icin tesekkürimi sunuyorum..