(*)
Aug,01/04

Seni aldattım ben, dün gece,
Bir başka adamın
Gözüne bir başka baktım...
İzin verdim, dolaştı adamın eli
Saçlarımda.
Ses çıkarmadım,
Saçımı okşadı...

Kadeh kaldırdım ben, dün bir adamla,
Baş başa...
İyi ki dedik, vurduk kadehi
Karşılaşmamıza...
İhanet ettim yani
Ben sana!

Fıstık açtı bana,
Reddetmedim,
Elinden fıstık yedim...

Gülüştük biliyor musun,
Fıkra anlatmadı gerçi, senin gibi,
Ama bir hoş esprileştik.

Seni aldattım ben dün gece,
Yatağımı paylaştım
Bir erkekle! ...
Aslında bilmem ki
Ben kimi aldattım?

Elleri,
Benzemiyordu hiç seninkilere...
Gözlerindeki ışık
Benziyordu azıcık!

Boyunuz posunuz
Apayrıydı
Ama,
İkinizin sesinde de
Bir ayrıcalık vardı!

İkiniz de seviyordunuz türküleri
Ama, onunki, biraz daha değişikti,
O, büyülüyordu, sahnedeyken,
Türküsünü dinleyenleri! ...

Hoyrattı senden, sevişirken,
Bilmem, var mı anlamı,
Bunları paylaşmanın,
Ama ben farklı bir keyif aldım,
Bilmem, belki, böylelikle,
Seni aldatabilmemi kutladım!

Aslında, bilmem ki hala,
Ben kimi aldattım?


Gülgün Karaoğlu

(*)Gerçekte aldatılacak bir koca, sevgili yoktur, o zaten çoktan çıkmıştır yaşamından kadının... Devam eden kadının bağlılığıdır ki, o nedenle birinin yerine diğerinin konmaya çalışılması bile düşüncede bu denli duygular yaşatmıştır.