Başlığa ne hacet!
Duygular genişti
-ancak gençliğin eksikliğindeydi ruh Ve en kasvetli sıkışıklıklar En alımlı zamanları çaldılar- Ölüm-yaşam çizgisini algıladığımız an Örselenmişti az biraz duygular Ve alışmıştı yenik düşmeye zaman zaman -ki bedeli az biraz da işte o alımdan çalınan çizgilerdi… Atlılar beklerken ayaklar altında ezilmişliği Ve at üstünde sanırken önemsenmeyişi; En yakışıklı halimiz gülünç gelirken resimlerde Ve dahi çiçekli basma etekler kalkmışken hali hazırda tedavülden Ölüm yaşanmışken ama babadan, anadan Dahi kardeşten -ki dostlarda düşmektedirler yaşamdan azar azar -ne umutlarımız vardı içerimizde çoğalan! Kaç kez aşk ateşimiz yanıp söndü Ve kaç geceler sabah olmaz sandık, ölmüştük, Artık yaşayamazdık, Ki, kaç sabahlara ağlayarak uyandık Kaç sabahlarda yanıldığımızı anladık! Ah… Yanıla yakıla Örselene ve de dahi berelene Hatta dövüle dövüle öğrendik! Duygular da öğütüle öğütüle helmelendi Kıvam tuttu nihayetinde Ruh özgürlüğüne ha desen kavuştu, Tanığıdır gözaltındaki torbalar, Uyurken akan ve kuruyan gözyaşları şahidindir! Velhasıl; Anladığımız an ile Ayrılma vaktimiz pek bir yakındır… Gülgün Karaoğlu Ekim,27/08 |
Anladığımız an ile
Ayrılma vaktimiz pek bir yakındır…
Kısa aranın gizemi kim bulabilri yine farkıl bir şiir imza attı güçlü kaleminizi yürekten kutluyorum farklı şiirlerin prensesi