ten lâ şor
00:33
kendime sakladığım ve seninle sakallandığım zamandasın eğildikçe örsüne sana dair kıyafetler kundaklıyor tenimi say ki tenine bulaşmak için acele eden bir lekeyim tutkuyla çitilediğin bu ilk geceyim an ki şehri sırtında gezdiren bir tiryakiyim ulu orta soyacak kadar aşk gasb ediyorum kalbinden yasak bir duvara işer gibi ürkek sırtında kaçak tütün taşır gibi illegal yaklaşıyorum sana avucumda yeşeren fiskeli aldanmaları ayıklıyorum geceyi kendine düğümleyen tırnaklarınla isterik bir direnç oluyorum akımında yeşermemeye bin yeminli bir tohum toprağında nasırsız ellerle sula beni çöz düğümlerimi atlayayım gecikmiş bir şiirin kollarına say ki bir dizeye senle tanık senle aşık saklı bir yeşile yine senle sanığım düşümün bütün tasmaları şehirleri gezdiriyor kalbimde ve içimde meme uçlarını kızdıran bir sokak baş kaldırıyor soluğuma o soluk ki sokağın sahipsiz memelerinde kızgın bir tuğra hadi bas mührünü geceye adımı haykıra haykıra tuz tuuz tuuuz an ki uslandım şuurumda akıl kırışmaları ve irkildiğin sanrılara sor ki hasırını terleten sabur sağanağıyım kokusu avuçlarında üşüyen ve bil ki aklı ütülediğin an kalp kırışır şekilsiz bir kalp dağınık sever oysa derli toplu sevmelerin insanısın sen benimse darmadağın yatağım ahh birbirine karışmış avuçlarımda kokularım bildim mecalsiz tanrılar öldürdü tenin her toprak kaybında oysa üryan unutulan zerreler törpülenmiş dudaklarından fışkırıyor hala aç harflerin göğünü siyah tenli yağmurlar yağacak benliğinden beyaza ve unutma her matem siyah giyer tenimizin tümleşiğinde her kayıp afyonu olur umutla yaşamanın biraz zerreler birikir bütün bir çığlık olur kulağımızda tut ve içine çek bir ucundan atılan her çığlık karışsın göğün ve aşkla dopdolun bir göğsün şiddetine aç bi aç yalasın bulutların beyaz kalçalarını siyah ve beyaz, mor bir sabaha uyansın uyanmaz ille de yeşile sokulup uyur ruhum gün sonrası telkinler sargılar sarar şakaklarımda boş ver dinle kalbini şakaklarından süzülen ter ve damarlarını zorlayan kanın debisi hissetmekti sadece bizimkisi yoksa sıradan bir et parçası kalbimiz aşk ise kapımızda topallayan bir sokak kedisi ve unutma mart çoktan geldi geçti… düet |
Tebrikler