ve benlik sınırı aşılır
Sessizliğn sesinin kesildiği anlarda
Ağızsız bir ses kulaklarımda İrkiliyorum Bir karınca karlı duvarda yürüyor Beynime tuz ekti pezevengin biri O, o tuzu şeker sanıyor Soğuk bir beyaz kendi rengini içiyor Büyüyor büyüyor Kıyısız bir siyaha eviriliyor Tozun zerresi bile kayıp Hayal kırıklığına uğramış yumurtalıklarım Daha kaç kez bir yalanı Başka bir yalanla yalanlarım Daha kaç kez Kendi sonuma Isırgan bir başlangıç ararım Bilmiyorum Ben susuyorum O hala harfsiz bir dille Benimle konuşuyor Kendi açtığın yarığın sonuna geldin, diyor Susuyorum İki günde bir Bir bardak su Yetmiyor Orkidenin solduğu o günü hatırlıyorum Zahmete değmeyen kirli bir çaba Onun boğuntusu içinde Bilinçlice Yanıyorum kendimi boğmak isteyişime Uyanıyorum Her sabah boş bir mideyle bir dal sigara yakıp Karanfille sevişiyorum Sonrası Islak bir mahcubiyet Unutamıyorum fhrn-jir |
bu böcek bakır eritme fırınlarında yaşayan ve ateşin göbeğinden uçarak çıkan bir süre yaşayan
sonra ölüveren bir böcekmiş.
Algıda seçicilik
bu sayfa ve resim aklıma geldi.
insan belleğininde bu böcekten bir şeyler varmış
ve insan ateşte yaşayabilir bir anka kuşu gibi de kendini yeniliyebilir
ve sevgili Jir sen ateşten hiç yorulmaz mısın
belki de ateşin ruhu belleğinde
kendimizden geçip ne benliğimize kavuştuk
ne benliğimizden kurtulup kendimiz olabildik
sen bize ateşi hatırlatmak için şarkılar söyleyensin
ben seni duyuyorum..