SERZENİŞ...!Heyyy, sana söylüyorum...! Eskilerin destansı, Çağımızın günübirlik ve sözde aşkları.. Önceleri, nelere kâdirdin, Şimdilerde ; ’’Bu kadarda olmaz ki’’, dedirtin.. Lale devrinden, demode bir serzeniş ; Geniş bir bedenim yok, Yüreğime biçtiğim kıyafet dar. Buluttan nem kapar, Bir dal çiçekle mutlu kılar. Biz sürekli yeniledik, zamanı Ve ilk tanışıklığımızı, Mertliğe, sığıyor muydu, Unutsun diye, haber yollamışsın Aklından zorun mu vardı Aşkıma kastın neydi Kalbimi çeldin, Dağ gibi yolumdan ettin Kolaymıydı, Karşıma geçmiş Hoyratça unut diyorsun, Dilin titremedi mi, Ahkam keserken, ey vefasız Kolay mıydı, bir kalemde silmek, Sen li, günleri unutabilmek. Aklımın beş mevsimi sende, Yüreğimin atışları sende Aşka davetkar bakışın bende. Nasıl unuturum, ey sevgili Aklından zorun mu vardı Elalem ikimizide kınar, Melekler halimize ağlar Dost düşmanı ağırlar Yetti artık, Gitmeyi yol bileceksen Dönme artık Aklını başına topla, eyy yar Bundan sonrası ölüm. Tezgahtan alınmadı, bu aşk Tanışıklığımıza şahit, Ağaç üstündeki kuru yaprak, Ezip geçtiğin, yerdeki toprak. Gözgöze geldiğimiz, o çamlık Kolay mı sanıyordun Hasreti, kalbime gömmek Canıma kastın mı var Ayrılık soğuktan bir duvar, Yokluğun aklıma zarar İflah olmaz, sensiz geceler Zehir zıkkım, bir aşk ki Gelir, yakamda boğulur, Aklından zorun mu vardı Fikrimede uğrama, artık Giderken, hayalini alda, git Uğrama artık, Ne uykularıma, ne de uykusuzluğuma Yetti artık, Canıma kastın mı vardı. Sen, hayatı oyun sanıyordun En fazla on kelime ediyordun Hesapsız çıkıyordu, sekizi yalan Yap bozz, oyunlarına çevirdin , Bozuldukça yapılan, yapıldıkça bozulan En fazlası ; Haydii, sil baştan.. Mandalina değil ki ; Bittikçe, mahalle pazarındaki, Tezgâhtan kilo hesabı alınsın. Gitmeyi yol bileceksen Dönme artık, Var git işine, ey gözünü sevdiğim Varlığın kaç kuruş ki, Yokluğun ne para etsin, Aklından zorun mu vardı, Aşkıma kastın neydi. Sana değil, sana gönül bağlarken Ziyan ettiğim zamandır, umutlarımı yıkan, Beni derbeder, eden... DİCLE AYYILDIZ |