BAŞKENT UFUKLARINDANBaktık, camgözlerimiz buğulanmadan evvel Sisle kaplı başkentin soğuk ufuklarından Yaktık tüm binaları, umutları aldı yel Hayal sükûtu ile bıktık soğuklarından Kaçmak istedik hemen toplandık kuğularla Ağladık, ağıt yaktık dillerde sagularla Binlerce yıllık mazi saplandı karanlığa Ağarmayan bir ufkun kargaşası içinde Soyunan soyunana beter bir tiranlığa Elde edilen “gücün” şaşaası içinde Akıp, giden tarihi bağlayıp durdurdular Azmettiler, kardeşi kardeşe vurdurdular Her nefsin algısıyla elbette farklı zevki Olmalı düğün dernek coşarken çalgısıyla Genimizle oynayan bilmedi ki, bu mevki Asla uyum sağlamaz şeytanın salgısıyla Zaman intikam alır dalga dalga yaşarken Gör ki zaman eskitir mekânları, aşarken -Filler tepişip durdu asar-ı atikada On yıllardır yürürüz tek sıra, patikada- Güneri Yıldız (Elazığ, 06.01.2012) |
YÜREĞİNE SAĞLIK