YAKLAŞMA
şu an yanımda olmanı isterdim
içimde garip bir sıkıntı,bırak cevapsız kalsın sorularım bütün yüzeyler parsellenmiş nasılsa kalp otağını bulmuş terennüm üstüne terennüm işgal altında her şeyim ışık da yok… sesi titreyen bir çocuk gördün mü sen hani babasını götürürlerken bilinmeze tut kendini tutabilirsen kaç hem alabildiğine uzağa koru kendini güçlüler hâkim ya alabildiğine çaresizlik işte göğsümdeki gün aydın güneş karanlık işte her şey ekmek de çaresiz üstelik tüm kanunları yazanlar ateşin düşeceği an kadar çaresiz sus cevap verme bırak üstü kapalı kalsın bütün ergen düşüncelerin kanayan yaraya tuz basma her şey yerli yerince nasılsa adaletsiz adalet hükmünce bırak kanasın dokunsun dokunduğu yere zulüm ile hüküm devam etsin babasız kalan çocuk ne yapsın düşünsene yem kim vurur döşünün tahtasına sus pus bir yaşamak yaşmak bağlasın başına yakışır güzele sen şiirler yaz yine akşam sabah benim olmayan bir yürekle yan burada olsaydın şimdi cevapsız suallere sarıldığım ya da boş ver yaklaşma külümde yanarsın |
Sesi titreyen bir çocuk geldi de aklıma yutkundum içimden bir kaç kez... Ve güçlüler hakim dünyaya. Tüm çocuklar güçlü olsun istiyor insan. Bir çocuğun gücü nedir ki koca dünya karşısında. Ama güçlü nesiller yetiştirmek elimizde. Tek ve gerçek gücümüz çocuklar aslında. Ki onlar iki cihanda temsilcilerimiz ayrıca.
Bu dünyanın yazılı kanunları, kul elinde yazıldığı için elbette ki insani ölçüleri ıskalıyor değil mi? İş ki ol divandır ancak adli makam. Bu yüzden yarısı karanlık yarısı aydınlık ya bu dünyanın ekseninde... Güneş demiştiniz ya hani "bildiğim kadarıyla herkese aynı görünüyor nasılsa" bir şiirinizde kalmış aklımda. Aynı olduğunu sanıyoruz bazen galiba.
Babasız çocukları ama en çok da yaşmak bağlayan güzelleri düşündüm de... Sustum, susturamasamda düşünceyi.
Yaklaşmadan uzaklaş dese de şair. Yazmak belki de o cevapsız soruları bulmak içindir yana yana...
Tebrikler.