...öldüğüm gibi
korkularımı
sensizliği kurşun edip vuruyorum şafak vakti bal damlası gözlerdeki gökkuşağı sevinçleri yok sayıp... balıkcı kasabasının mor düşmüş dağlarına yaslanıp senli düşlerimi soyunuyorum üryan kalıyorum gecenin en mahreminde... şimdi... sarı papatyalar derdiğim zülüflerini gizemli yamacında sen kanıyorum oluk oluk içmde yıkılan mabedin sunağında can veriyorum... dağlar cüceleşiyor düşüyor da saçılıyor parmak uçlarımdan beş taş misali ve ben kanıyorum kan kusuyorum notasız senfoni sesizliğinde... aldırmıyorum ayın parıltısına yıldızların şağşağasına aşk soluduğum dört duvar yıkık virane şimdi mor ortancalara bakan verandanın kuytusunda sevinç öldürüyorum... içime kanayıp içime susuyorum ölüme yatmış toprak kokulu nefti bakışlarım susuyor... dudaklarının tadını öpüşlerimin hafızasından kazıyorum yatağıma tenime sinmiş kokunu topluyorum göz yaşıyla yıkayarak... düşlerimden kaçıp rüyalarıma sığınmış gülüşleri hibe ediyorum sensizliğime kumsaldan toplayıp ay bulayıp gök yüzüne astığımız yıldızları döküyorum bir de göksuya serili yakamozları birer birer öldürüyorum şimdi öldüğüm gibi... Hasan ODABAŞI |