Aptal yüreğim
Aptal yüreğim seni sever nedensiz
Gönlümün cehennem yalnızlığında kavrulurken Kalbim erir derin boşluğunda Serçeler dalından düşerken gözlerime Sarmaşık darağacına yazılır ölüm ilanım En dar yerinden köprüler geçer kentimin sokaklarına Nasipsiz deli raylı yollarımdan üstüme düşer yokluğun Bir alaca şafakta kanlanmış gözlerim Aynada hayaline bakmaktan yorgun ve bitkin Kırılır dallarda asi güller Yanık bir ikindi vaktinde söylediğim türküler Senli karanlıkları çağırırken sabahlarıma Ucundan tuttum sevdanın kopan ellerini Aykırı vadilerde ulaşır sesim duymayan sana Topallayan bir aşktır yaşadığım Hayatın merdivenlerinde gençliğin kaldırımlarında Önüne kırdım direksiyonu yarım kalan nevbaharların Nidam esmer karası gözlerine çığlığım hasretine Bir acı menekşe yüreğimde solan çiçek Sana benzerdi ayaz ağrısı gecelerde ay parlarken dağlarda Yoluma düşerdi bir ceylan yavrusu Kanatlarında İsrafil havalanır borusunu üfler Kıyameti yaklaşır erişilmez vuslatların Sorma aşkı süpürdüğüm zamanlarda doğmuş gözlerin bana Göremedim gözlerinde kendimi kaybetmiş beni Açılır leylaklar bahar sanır gülüşünü Güllere konarken arılar balını alır dudağından Yağmur ilk defa bu kadar beklenir kirpiklerinde Ben mahcup bir o kadar serseri yüreğimle Geç kalırım seni sevmeye Yıllar düşerken pencereme Unutulan aşklara tercüman olur Geri dönerken sensiz akşamlara Kalemim kırılır seni yazarken çöllere Karanfiller şakağından vurulurken Yetim bıraktığın şehir ağlarken zamana karşı Hiç geri dönmeyecek sancılarıyla tıkanan ömrüm Sevgimi duyuramadan solacak belki beden Bu deli sevdam hırçın yüreğine vuramadan mührünü Solacak eylüllerin solduramadığı gül… Sana gitmeyen feryatları götürsün suskun bülbül 28 06 2007 Hüseyin Özbay |
tebrik ederim,beğenerek okudum
kalemin daim olsun...