GÜZEL ATLAR ÜLKESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kapadokya, (Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelir). Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır. İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Hititler’in yaşadığı topraklar daha sonraki dönemlerde Hırıstiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Kayalara oyulan evler ve kiliseler bölgeyi Hıristiyanlar için devasa bir sığınak haline getirmiştir. Kapadokya’daki taş formasyonlarının Türkçe’de niçin "Peri bacaları" diye adlandırılmış olduklarını gösteren bir manzara.Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir. Coğrafi olaylar Peribacaları’nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya’nın yazılı tarihi Hititlerle başlar. Tarih boyunca ticaret kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya, İpek Yolu’nun da önemli kavşaklarından biridir. MÖ XII. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun çöküşüyle bölgede karanlık bir dönem başlar. Bu dönemde Asur ve Frigya etkileri taşıyan geç Hitit Kralları bölgeye egemen olur. Bu Krallıklar MÖ VI. yüzyıldaki Pers işgaline kadar sürer. Bugün kullanılan Kapadokya adı, Pers dilinde "Güzel Atlar Ülkesi" anlamına geliyor. MÖ 332 yılında Büyük İskender Persleri yenilgiye uğratır, ama Kapadokya’da büyük bir dirençle karşılaşır. Bu dönemde Kapadokya Krallığı kurulur. MÖ III. yy. sonlarına doğru Romalıların gücü bölgede hissedilmeye başlar. MÖ I. yy ortalarında Kapadokya Kralları, Romalı generallerin gücüyle atanmakta ve tahttan indirilmektedir. MS 17 yılında son Kapadokya kralı ölünce bölge Roma’nın bir eyaleti olur. MS III. yy’da Kapadokya’ya Hıristiyanlar gelir ve bölge onlar için bir eğitim ve düşünce merkezi olur. 303-308 yılları arasında Hıristiyanlara uygulanan baskılar iyice artar. Fakat Kapadokya baskılardan korunmak ve Hıristiyan öğretiyi yaymak için ideal bir yerdir. Derin vadiler ve volkanik yumuşak kayalardan oydukları sığınaklar Romalı askerlere karşı güvenli bir alan oluşturur. IV. yy, daha sonra "Kapadokya’nın Babaları" olarak adlandırılan insanların, dönemi olur. Fakat bölgenin önemi, III. Leon’un ikonları yasaklamasıyla doruk noktasına ulaşır. Bu durum karşısında, ikon yanlısı bazı kişiler bölgeye sığınmaya başlar. İkonoklasm hareketi yüz yıldan fazla sürer (726-843). Bu dönemde birkaç Kapadokya kilisesi İkonoklasm etkisinde kaldıysa da, ikondan yana olanlar burada rahatlıkla ibadetlerini sürdürdüler. Kapadokya manastırları bu devirde oldukça gelişir. Yine bu dönemlerde, Anadolu’nun Ermenistan’dan Kapadokya’ya kadar olan Hıristiyan bölgelerine Arap akınları başlar. Bu akınlardan kaçarak bölgeye gelen insanlar bölgedeki kiliselerin tarzlarının değişmesine sebep olur. XI. ve XII. yüzyıllarda Kapadokya Selçukluların eline geçer. Bu ve bunu takip eden Osmanlı zamanlarında bölge sorunsuz bir dönem geçirir. Bölgedeki son Hıristiyanlar 1924-26 yıllarında yapılan mübadeleyle, arkalarında güzel mimari örnekler bırakarak Kapadokya’yı terkettiler Gelin sizi Ihralara’dan başlayıp,Hacıbektaş’a kadar şiirle gezdireyim. Bismillah la yoluma, Ihlara’dan başlarım. Kaynağı volkan olan, şekil alır taşlarım. Aman Allah’ım aman! İnanç kayayı delmiş. Ne kadar çok kilise, kim gidip kimler gelmiş. Zalimlerin zulmünden, Hristiyan saklanmış. Melendiz’in suyuyla, yıkanıp da aklanmış. Kaymaklı, Derinkuyu, yeraltında şehirler, İnancı korumaya, ince ince fikirler, Dünyada benzeri yok, güzel atlar ülkesi, Mutluluktan dört köşe turistlerin neşesi. İnsan inancı için, taşlara ferman okur. Gel de gör burda kızlar ne güzel kilim dokur. Damat İbrahim Paşa da Nevşehir’i kurmuş. Han, hamam, camiler, şehire mührünü vurmuş. Patates ve elma burda bir numara olmuş, Eskiden beri insanının gözü pek bolmuş. İnanç hoşgörü iklimi burda huzur bulmuş. Peribacalarının içi güvercin dolmuş. Görmezsen yazık olur, güzel atlar ülkesi, Kapadokya kekik kokar, herkesin nefesi. Tadına doyum olmaz, Göreme Milli Parkı, Kırkikindilerle yıkan, söylersin şarkı. Peribacalarının arasında gezersin. Hayal ikliminde başka âlemde yüzersin. Peri bacalarının içi; ev, otel olmuş. Sakin hayat sürmekle insan huzuru bulmuş. Kapadokya diyarı, Zelve’de çiçek sarı. Eser Ürgüp rüzgârı, doyum olmaz baharı. Tarih, kültür, coğrafya, güzel atlar ülkesi. Güvercinlerin sesi, semada şarkı sesi. Ürgüp Kapadokya’nın ışık saçan yıldızı. Turistin hayalini süsleyen peri kızı. Ürgüp’ten balonla Kapadokya’yı seyreyle, Al sana cennet köşesi, bak gönlünü eyle. Asmalı konaklarda etnografya yaşarsın. Çıkarsın kalesine tarihleri aşarsın. Bakarsın kayalara, Rabbin kudretine şaşarsın. Baharda seher yeli, çiçeklerle coşarsın. Kanatlanıp uçarsın, güzel atlar ülkesi, Kavakların gölgesi, volkaniktir bölgesi. Salınarak gezersin Ürgüp’ün yollarında. Bal şerbetine döner, üzümler dallarında. Ürgüp’te mis gibi üzüm şırası içersin. Ürgüp’te bağ bozumunda çok şeyler biçersin. ‘’Şen Olasın Ürgüp’’ diye türküyü söylersin. Dünyanın nimeti bu başkasını neylersin. Ürgüp’ün gecelerinde mehtaba bakarsın, Aşık olup tabiata gönlünü yakarsın, Taşa aksetmiş sanat, güzel atlar ülkesi. Devleşir gözünde, peri bacası gölgesi. Avanos’ta güveçte kuru fasulye yersin. Yalnız miden değil gözlerin bayrama ersin. Kızılırmak’ın kil alüvyonu çanaklaşır. Avanos’um el sanatlarında bayraklaşır. Avanos’ta sanatı yaşayarak görürsün, Kızılırmak yanında ihtişamla yürüsün. Selamlar yüce insan Hacı Bektaşi Veli, Horasan ereni Anadolu’nun temeli. Toprağı altın gibi, güzel atlar ülkesi, Kapadokya’da gizli tarihin bilmecesi, ‘’İncinsen de incitme’’ diyen harika insan. Kapadokya’da her şey tarih, coğrafya, irfan. Kapadokya’yı gezip görüp mutlu olalım. Hacı Bektaş gibi kul sevgisiyle dolalım. Rabbime binlerce hamd, güzel atlar ülkesi. Tarih, coğrafya, vatan, din, insanın ilkesi. 24.08.2007 Tarık TORUN AŞKIN COĞRAFYASI "Mekandan Kalbe" |
t
e
b r i k
l
e
r