ŞEHRAZAT
Lacivert gecelere düşünce mehtaplı ay
Düşünce sarmalıyla içinde başlar olay Sarayların sultanı zamana ferman atar Hayal alemlerinde o gönüllerde yatar Masal diyarlarının gizemlisi Şehrazat Sana ulaşabilmek her gönülde bir murat Bir sevdanın çağından bırak bize iştiyak Karanlıkta bir yıldız artık ateşini yak O ahu gözlerinden yayılır ışık ışık Ceylanlar sana nispet güzelliyen alışık Kadim medeniyetin sevdalısı Şehrazat Asırların hasreti yıllara bir özlem at Neler yaşandı neler bir devrin otağında Dolanıp duran aşık kördüğümlü ağında Sevdanın iklimiyle divane olan canlar Baharı yaşamadan hazanı bulan anlar Sevda bağlıların ideali Şehrazat Aşkın esirlerini yeter artık et azat Doğu’nun iffetlisi hicaplı nam-ı değer Yoluna can vermiştir yetişen eroğlu er Seni bulabilmeye aranırken mavera Haline acımaz mı hikmeti olan vera? Sen ümidin gül kızı gülistansın Şehrazat Seni anlatamayan bülbüllerde kabahat Gönüle hançer gibi saplanan zehirli ok Cihanı karış karış dolaşşan böyle dert yok Adın okunur senin yılların hicranıyla Neler canlanır neler yaşanılan anıyla Zebun eden aşığı ahu maral Şehrazat Çölleri inletirken vahalardaki feryat Ay yüzlü aydan öte semada esrarengiz Aşıkların söylüyor hala bilinmeyen giz Zarafetin asalet gözlerinse ihtişam Aramakla bulunmaz ah! Ne Halep ne de Şam Sevdanın baharında gül-i rana Şehrazat Her lale açtığında içindeki sadabat Yılların özlemiyle şarkı onun sesi mi? Yüzlere ılık esen rüzgarlar busesi mi? Gidenler geri döndü bir gelmeyen sen misin? Hicranın karayeli durmadan esen misin? Artık o hülyalardan uyan artık Şehrazat Yıllardır beklenilen görünmez misin heyhat? 08.10.2017 |